Burdur Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Türkçe Topluluğu üyeleri İstiklâl Yerleşkesi’nde ‘Türkçene sahip çık’ etkinliği düzenledi.
Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe Bölüm Başkanı ve Türkçe Topluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Hakan Ülper ve Türkçe Topluluğu üyeleri üzerinde ‘Türkçene sahip çık’ yazılı tişörtlerle yürüyüş düzenlediler.
Eğitim Fakültesi girişinde topluluk adına basın açıklamasını okuyan Doç. Dr. Ülper Tarihi Belgelerden de anlaşılacağı gibi Türkçe’nin dünyanın en eski ve gelişmiş dillerinden birisi olduğunu belirtti. Ülper hem Türk dili, hem de Türk milleti kavramları son derece önemli ve değerli kavramlar olduğunu kaydetti. Bu iki kavramın birbirini tamamladığını ve birbirinden ayrı düşünülemeyeceğini belirten Ülper “Yüce Önderimiz Atatürk’ün de belirttiği gibi “Türk demek, Türkçe demektir.” Dedi.
DİL BİR MİLLETİN TARİHİ VE KÜLTÜRÜDÜR
Dilin bir milletin tarihi ve kültürü olduğuna işaret eden Ülper şunları söyledi; “Tarihine ve kültürüne değer veren ve sahip çıkan milletler öncelikle dillerine sahip çıkmaları gerektiğini bilen milletlerdir. O yüzden günümüz dünyasında ‘dil savaşları’ dediğimiz bir gizli savaş bulunmaktadır. Bu gerçekliği çok iyi kavrayan Atatürk ikinci Kurtuluş Savaşının da dil alanında yapıalcağını belirtmiştir. Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasından sonra yapılan en önemli işlerden biri de Dil Devrimi’dir. Dil devrimi ile Türkçe özellikle Arapça ve Farsçanın etkisinden kurtarılmış ve kendi öz benliğine kavuşturulmuştur. Böylelikle halkın dili, asıl dil konumuna yükseltilmiştir. Diğer bir deyişle Türk Milleti ve Türk Dili kavramları bir araya getirilmiştir. Ancak son zamanlarda yine Türkçe değersizleştirilmeye, başka diller karşısında yetersiz görülmeye başlanmıştır. Bir zamanlar Türkçe, Arapça ve Farsça karşısında içine düştüğü olumsuz durumlara karşı bu kez Batı dilleri karşısında düşürülmeye çalışılmaktadır. Özellikle gençlerimizin batı dillerine özenmesi, Türkçeyi yetersiz görmesi, en büyük tehlikelerden bazılarıdır.”
GENÇLER TÜRKİLİZCE KONUŞUYOR
Gençlerin Türkçe İngilizce karışımı, Türkilizce diye adlandırılabilecek bir konuşma ve yazma tarzına özenmelerini, esnafın Türkçe sesleri İngilizce gibi yazmalarının ve turistik yerlerdeki devlet dairelerinde bile tabelaların önce İngilizce sonra Türkçe yazılmasını üzüntüyle karşıladıklarını vurgulayan Ülper “Tüm bu sorunları aşmanın ilk yolu Türkçeye önem vermektir. Yüce Atatürk savaştan çıkmış olmalarına rağmen Türkçeye çok önem verdiği için dilimizi yabancı dillerin boyunduruğundan kurtarmayı başarmıştır. Bugünün koşullarında bizler de eğer dilimize sahip çıkar ve ona gereken önemi verirsek dilimizi çok daha yetkin bir dünya dili durumuna getirebiliriz.” Dedi.
Ülper’in konuşmasından sonra Türkçe topluluğu olarak başlattıkları uygulama ile her yıl Dil Bayramında Türkçeye özen gösteren, yazılı ve sözlü metinlerinde Türkçeyi doğru kullanan, Türkçe konusunda duyarlı davranarak örnek olan Ege Kiraz ve Yaşar Çılgın isimli öğrencilere plâket verildi.
