Türk Eğitim Sen’den Milli Eğitim Müdürlüğü’ne siyah çelenk | Gündemburdur.com
Son güncellenme :02.09.2014 15:25

Anasayfa > Burdur, Eğitim, Güncel > Türk Eğitim Sen’den Milli Eğitim Müdürlüğü’ne siyah çelenk

02.09.2014 Sal, 15:25

Türk Eğitim Sen burdur Şubesi tarafından Milli Eğitim Müdürlüğü’ne siyah çelenk bırakıldı. Milli Eğitim Bakanlığı bünyesindeki Okul Müdürü değişikliklerini protesto etmek için Sendika Üyeleriyle birlikte Milli Eğitim Müdürlüğü önünde basın açıklaması yapan Türk Eğitim Sen Burdur Şubesi Başkanı Orhan Akın Milli Eğitim Bakanlığı Yasası ve akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı tarihindeki en büyük kadrolaşmanın yapıldığını belirtti.

Akın ” Sözüm ona paralel yapıyı tasfiye etmek için 4 yılını dolduran okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları ve MEB’de üst düzey yöneticiler olmak üzere tam tamına 76 bin yöneticinin görevlerine son verilmiştir. Ancak bu şekilde iktidarın MEB’de kendi paralel yapısını oluşturduğu görülmektedir. Şunu söyleyebiliriz ki; okulların büyük bir kısmı ise iş bilmez, torpilli, yandaş okul müdürlerine emanet edilecektir. ” dedi.

Milli Eğitim Bakanlığı’nda 4 yılını tamamlayan 7 binin üzerinde okul müdürünün neye göre puan verildiği belli olmayan bir değerlendirmeyle görev sürelerinin uzatılmadığını Milli Eğitim Bakalığı’nda müdür kıyımı yaşandığını kaydeden Orhan Akın ” Hem de öyle bir kıyım ki; siyasi görüşü ve ideolojisi iktidara ters düşen, sendikal tercihini yandaş, candaş, sırdaş sendikadan yana kullanmayan, yalakalığıyla değil, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları hak eden okul müdürleri birer birer tasfiye edilmiştir. Bu durum yönetici soykırımı olarak Milli eğitim Bakanlığı tarihine geçecektir.” ifadelerini kullandı.

Akın şunları söyledi; “Değerlendirmelerde ilçe milli eğitim müdürleri ve komisyon üyesi şube müdürlerinin önüne listeler konulduğu, bu listelerin AKP il ve ilçe teşkilatlarıyla malum sendikanın ortaklaşa hazırladığı dillendirilmektedir. Zira bu listelerde görev süresi uzatılacak müdürler isim isim yer alıyor olmalı ki; görev süresi uzatılan okul müdürlerine baktığımızda büyük kısmının yandaş sendika üyesi olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu puanlar bir yerlerden alınan emir ve talimatlar doğrultusunda verilmiştir. Puanlamalarda okul müdürlerinin ne mesai arkadaşları ile ilişkileri, ne okula yaptığı katkılar, ne aldığı ödüller ve üstün başarı belgeleri, ne akademik kariyeri, ne de uluslararası düzeyde yayınlanan makaleleri bunların hiçbirisi dikkate alınmamıştır. Tek kriter yandaşlık olmuştur. İşte böyle bir ortamda okul müdürleri güya değerlendirmeye tabi tutuldu. Öğretmenler, okul aile birliği başkan ve başkan yardımcısı, öğrencilerden tam puan alan okul müdürleri, sıra MEB yetkililerinin değerlendirmesine gelince adeta döküldü. Tabi bunun tersi de yaşandı. Başarısız bulunan ve mesai arkadaşları tarafından çok düşük puan verilen okul müdürleri, MEB yetkililerinin değerlendirmesinden tam puan aldı. Durum böyle olunca okul müdürlerinin yandaş ise görev süresi uzatıldı, yandaş değilse görevlerine son verildi.

Zaten akıl çerçevesinde düşünen herkes, görevinde vekâleten bulunan ilçe milli eğitim müdürlerinin, sadece 2-3 aydır görevde olan geçici il-ilçe milli eğitim şube müdürlerinin okul müdürleri hakkında kanaat sahibi olamayacağını, okul müdürlerini bir kere bile görmediklerini, okul müdürlerinin bilgisini, tecrübesini, başarısını ölçebilecek nitelikte olmadıklarını bilir. Hatta bu kişilerin büyük çoğunluğu okul müdürlerinin adını, hangi okulda görev yaptığını dahi bilmez. Bu yapılanlar darbe dönemlerini hatırlatmaktadır. Ancak darbe dönemlerinde, 28 Şubat’ta dahi böylesine bir kıyım yaşanmamıştı. Bu puanlamalarda ciddiyetsizlik de had safhadaydı. Emekli olanlara, kurum değiştirenlere, vefat edenlere, şu anda müdür olmayanlara 75 ve üzerinde puan verilmiş ve görev süreleri uzatılmıştır. Hatta daha da trajikomik olanı geçici ilçe milli eğitim müdürleri kendilerine puan vermişler. Hem de öyle böyle değil, 95-100 puan vermişler”

“Malum sendika da bu süreci o kadar ahlaksızca kullandı ki, tehdit savurmaktan da geri kalmadı” diyen Akın “Bana üye ol seni müdür yapacağım”, “Bana üye olmazsan görev sürenin uzatılmasına engel olurum” şeklinde gayri ahlaki yollara başvuran bu yapı, adeta hile ile, şantaj ile üye kaydetti. Siyasi iktidarın desteğiyle büyüyen, iktidara göbekten bağlı olan, toplu sözleşme masasında memuru satan, iktidara yalakalık söz konusu olduğunda kurt postuna bürünen, çalışanların haklarını savunmada ise kuzu haline gelen, dini değerleri diline pelesenk yapan ancak din ile, iman ile uzaktan yakından olmayan uygulamalara imza atan bu yapı, ahlaksızlığı şiar edindiğini bir kez daha göstermiştir. Bugün yine aynı şeyi söylüyoruz: Bizler emek hırsızlarının, hak yiyicilerin, “benim adamım” diyerek, kadrolaşmaya yol açanların, bilgi ve alın teri düşmanlarının, Hz. Ömer’in adaletini elinin tersiyle itenlerin her zaman karşısındayız. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır düsturuyla hareket ediyoruz. Bir okul müdürümüzün bile canı yansa buna göz yummamızı kimse beklemesin. Kaldı ki MEB’de bu son yapılan değerlendirmeler adeta kıyım niteliğindedir. Hiçbir şey için geç değildir. Anayasa Mahkemesi davanın esastan görüşülmesini ivedilikle sonuçlandırmalı ve bu talana son vermelidir.”

                Akın’ın konuşmasından sonra üzerinde “Adalet anlayışınızı kınıyoruz” yazılı çelenk Milli Eğitim Müdürlüğü kapısına bırakıldı.

YORUMLAR

Toplam 0 yorum bulunmaktadır.


Tasarım: Burdurweb Medya
burdur haber