Tweet

BURDUR’lu Türk Halk Müziği Sanatçısı Sümer Ezgü, kentte Doğa Tarihi Müzesi olarak kullanılan Kavaklı Rum Kilisesi’nin konser merkezi olarak değerlendirilmesini istedi.
Ezgü; “Bizim çocukluğumuzda Zafer sineması vardı. Sonradan Ankara Radyosuna girdim Kültür Bakanlığı’nın ilgili biriminden müdürlerde bizim ağabeylerimizdi dedim ki bu Zafer sineması eski bir Rum Kilisesi duvarlarını boyamışlar. O salonun içinde o rölyefler vardı çok tarihi değeri olan rölyefler vardı, acaba dedim bu boyaları sıyıramaz mıyız, Mümkün değil mi? Tabi ki mümkün ama gelip bakılması lazım ki o günlerde konuşulmuştu. Sonra noldu bilmiyorum ama yıllar sonra baktım Doğa Tarihi Müzesi olmuş Kilise. Aslında biraz garipsedim. Neden garipsedim biliyor musunuz? Mesela Aya İrini kilisesi vardır. Aya İrini Kilisesi böyle özel dinletiler için kullanırlar. Çünkü akustiği vardır zaten kilisenin özünde müzik vardır. Yani orada korolar müzik yaparlar zaten akustik ona göre yapılmıştır. Yani bugün o Roma’dan kalan, Rumlardan kalan o eski kiliseler Anadolu’nun bi çok yerinde var Ve göz bebeği gibi koruyorlar, oralarda özel dinletiler yapıyorlar. Müzik dinletileri yapıyorlar hatta Meryem ana kilisesinde olduğu gibi yılın belli bir tarihinde oraya geliyorlar. Dünyadan toplanıyorlar ve orada bir ayin yapıyorlar yani hem bu turist çekiyor hem de aktif olarak yapı değerlendiriliyor” dedi.
EZgü; “Yani bir tarih var orda çünkü tarihi bugün yaşanır hale getirdiğimiz zaman anlamlı. Sagalassos orda bomboş durursa bir anlamı yok ki yere eğilip baktığın zaman 1500 yıllık bir tuğla görüyorsunuz orda aynı topraktan 1500 yıl sonra Ağlasun köylüleri yine aynı topraktan tuğla yapıyorlar o zaman Sagalassos’un o işte restorasyonu yaşama kavuşturulması nasıl ki hem ilgi odağı oluyor yine aynı şekilde bu Rumlardan kalan kilisede hem turizm için değerlendirilebilir hem de kültür çalışmaları kültür faaliyetleri için değerlendirilebilir” diye konuştu.
Doğa Tarihi Müzesinin başka bir yerde değerlendirilebileceğini aktaran Ezgü şöyle konuştu;” Doğa Tarihi Müzesi başka bir yere taşınmalı bana göre. Burdurlu sanatçımız, dostumuz, kardeşimiz Durul Bakan var. Bütün doğadan topladığı o ağaçlarla heykeller yapıyor. Böyle bir doğa müzesinin önüne de bizim sanatçımız Burdur’umuzun yetiştirdiği değerli bir kardeşimiz yaptığı bir heykel çaylardan, derelerden topladığı o ağaç parçalarıyla yani doğadan topladığı o parçalarla yaptığı sanat eserini Doğa Müzesinin girişine koyarız ve içeriğini de Doğa Müzesi koyarız bu daha anlamlı. Diğerini de hem dinsel açıdan değerlendirilebilir bir turizm merkezi olarak çekim gücü olarak hem de kültürel olarak orada dinletiler yapılır benim gönlüm çok arzu eder.”

Burdur Kültür Müdürlüğü’ne durumu aktardığını söyleyen Ezgü; “Kültür Müdürlüğünde ki arkadaşlarla da konuşuyorum. Aslında çok da olumlu baktılar onlar ama sonuçta bunun kararını verecek kişiler Bakanlık. Bakanlıktan karar veriliyor dolayısıyla Kültür ve Turizm Bakanımız böyle bir şeye ön ayak olabilir çünkü o Anadolu’yu tanıyor Anadolu’nun antik değerlerini ve orada ki kiliseleri tanıyor yani oraların nasıl ki Aya İrini biraz önce bahsettiğim gibi nasıl ki Meryem Ana Kilisesi değerlendirilebiliyorsa orayı atıl bir şekilde niye bırakalım ki, yani içinde ki o Mamut iskeletini Doğa Müzesine koyalım burayı da başka türlü değerlendirelim yani ben buradan Sayın Bakana bu toprağın yetiştirdiği bir sanatçı olarak, bir vatandaşı olarak, dünyayı görmüş, tanımış dünyada bu tür değerler, Kültür varlıkları nasıl değerlendiriyor görmüş bir kişi olarak acizane öneriyorum yani Burdur’da böyle bir Kilise var yapı olarak çok değerli içinde akustiği çok değerli bunu daha pozitif olarak yaşama kavuşturabileceğimizi düşünüyorum Sayın Bakanımızı da buradan sesleniyorum.” dedi.