İzmir Burdurlular Derneği Başkanı Refik Kaya Burdur türküsü olan Denizin Dibinde Hatçam türküsünün yozlaştırılmasını kabul etmeyeceklerini belirtti. Kaya yaınladığı basın bülteninde şu görüşlere yer verdi ; “Teke Yöresi’ nin başkenti olarak kabul görmüş ilimiz Burdur’ un geçmişten günümüze miras olarak aktarılmış birçok çalgısı, ezgisi, türküsü vb. kültür birikimi mevcuttur. Bunlardan yaygın olarak bilinenlerden bir tanesi de toplumda sevilerek dinlenen “DENİZİN DİBİNDE HATÇAM” türküsüdür. Özellikle Teke Yöresi ve çevresinde, ayrıca da ilgili herkes tarafından bilindiği üzere birtakım yaşanmışlıkları barındıran “ağıt” niteliğinde bir türkümüzdür.
(Türkünün kaynak kişisi 1938 Burdur doğumlu Seyfettin TÜRKOL’ dur. – Kabak kemane virtüözü ve İzmir Radyosu Yurttan Sesler Korosu şeflerinden rahmetli Salih URHAN, Seyfettin TÜRKOL’ un ilkokul öğretmenidir- Derleyen de o tarihlerde Burdur Merkez Orduevi’ nde askerlik yapan İstanbul Radyosu saz sanatçılarından ve sonraki tarihlerde Yurttan Sesler Koro şefi olmuş Mehmet ERENLER’ dir. Zira Seyfettin TÜRKOL, farklı üç ağıtın birleşimi ile ortaya koyduğu “DENİZİN DİBİNDE HATÇAM” türküsünü derlemesi için Mehmet ERENLER’ e vermiştir.)
“DENİZİN DİBİNDE HATÇAM” türküsü, Arvallı ve Kayış köylerinden iki farklı Hatçe’ nin istemedikleri kişiler ile evlendirilmeleri sonucu kaçmaları üzerine yakılan ve farklı ağıtların derlenmesi ile oluşan bu güzel türkümüz, orijinal hali ile kuşaktan kuşağa aktarılmaktadır. Ancak son zamanlarda birtakım sosyal medya mecralarında yer alan kayıt ve görüntülerde, içinde derin acı ve duygular barındıran bu türkümüzün orijinali bozularak, ağıtın içinde barındırdığı yaşanmışlıklar hiçe sayılarak, değersizleştirilerek yorumlandığını, klipler çekildiğini ve bu kültür mirası türkümüzün içinin boşaltılmaya çalışılarak pazarlama unsuru haline getirilmeye çalışıldığını üzülerek takip ediyoruz.
İzmir Burdurlular Derneği Yönetim Kurulu olarak; geçmişten günümüze dilden dile, gönülden gönüle aktarılarak gelen, insanların yaşanmışlıklarını, anılarını, acılarını, yaralarını barındıran bu türkümüzün bir ağıt olduğu dahi gözetilmeden, en hafif ifadesiyle nahoş yorumlamalar ve kliplerle fütursuzca örselenmesini, çirkin bir ticaret anlayışı ile acımasızca piyasaya kurban edilmeye çalışılmasını, buna önayak olanları ve içinde gözyaşları, acılar barındıran kültür mirası bir ağıtı, eğlence adı altında birtakım ticarethane gelirleri için özünden koparmaya çalışanları, yozlaştıranları şiddetle kınıyoruz.
Bu minvalde; başta ilgili tüm kurum, kuruluş ve STK’ lara olmak üzere, kültür birikimine saygı duyan sanatçılarımıza, gazetecilerimize, hemşerilerimize ve vatandaşlarımıza bu garabete tepkisiz kalmamaları çağrısında bulunurken, ilimiz Burdur’ un milletvekilleri başta olmak üzere TBMM çatısı altındaki tüm milletvekillerimizin de bu ve benzeri kültür mirası eserlerin telifleri ile ilgili eksiklikleri dikkatlerine sunuyor, birtakım düzenlemeler ile ağıtların, türkülerin, vb. değerlerin korunarak kültür aşınmasının engellenebileceği düşüncemizi bildiriyoruz. Kamuoyuna saygı ile duyurulur.