KROM MADENLERİNDE MAHKEME YOLUYLA TESPİT YAPILDI
Burdur’un Yeşilova İlçesi’ne bağlı Niyazlar Köyü’nde açılacak 3’üncü Krom madenine karşı çıkan çevre köylüler krom madenlerinde mahkeme yoluyla tespit yaptırdı.
Yıllardır gece gündüz tozdan zarar gördükleri tesiste yapılan tespit günü Niyazlar Köylüleri ve göletleri dolan Dereköy Köylüleri,ellerinde pankartlar ve alkışlarla “maden ocağı istemiyoruz!” diyerek slogan attılar.
Niyazlar Köyü’nde oturan Muharrem Bağlan; bu tesis yıllardır köyümüzü yaşanmaz hale getirdi. Köyümüzde her gün toz solumak zorunda kalıyoruz. Ölümlerin % 75’i akciğer kanserinden olmaktadır. Gürültüden de duramaz hale geldik. Maden öğütme tesisinin bütün rusutabı Yeşilova Göletine akıyor” dedi.
Niyazlar Köyü Muhtarı Sadık Balkır ise “köy yollarımızı 70-80 ton tonajlı kamyonlar mahvetti, yollar yapılsa bile hemen bozuluyor, köyümüzün yolları çok bozuk ve toz içinde” ifadelerini kullandı.
İl Genel Meclisi üyesi ve çiftçilik yapan Nurettin Korkmaz’da; “yetiştirdiğimiz ürünleri Yeşilova göletinden sulama yaparak üretiyoruz. Bölgemizin kirazları ihraç ürünleridir, ancak; analiz yaptırıyorlar ve analiz sonucu kalıntı bulduklarını söyleyerek kirazları geri gönderiyorlar, biz gölete rusubat karışmasını istemiyoruz, tesisin buradan kaldırılmasını istiyoruz” derken
Mustafa Aytar isimli vatandaşda “buradaki ardıç ormanlarını benim dedem, onun dedesi ve onun da dedesi koruyarak geldi; ama şimdi gözümüzün önünde ardıçlar bir bir tozdan kuruyor, bunu istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Niyazlar’da yıllardır yaşanan sorunlara tanıklık ettiklerini belirten Antalya Isparta Burdur Denizli Kaş Platformu Sözcüsü Hediye Gündüz; % 98.5 tarımdan geçinen Yeşilova’nın bir tarım ve hayvancılık merkezi olduğunu ve bu değerin korunması için, tarım alanlarının tam ortasında madencilik yapılarak tarımın riske atılmaması gerektiği belirtti. Gündüz “Halkın büyük çoğunluğunun geçiminin tarım olması bu tesisin buradan kaldırılması gerektiği ortaya koymaktadır. Bölgede en zor koşullarda, en zorlu yerlerde toprağı, suyu koruyan ve yağmurun garantisi durumundaki ardıç ağaçları ve de yine yüksek rakımlı yerlerde orman kuran karaçam ormanı yaşamaktadır. Tesisler hem orman dokusuna hem de su kaynaklarına zarar vermektedir. Bizler doğamızı korumak zorundayız”dedi.