-BURDUR’da Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından Öğretmen Okullarının 170’inci kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında ‘2030 sürdürülebilir kalkınma hedefleri bağlamında eğitimi ve öğretmenliği yeniden düşünmek’ konulu panel düzenlendi.
Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Unesco-Türkiye Eğitim Komitesi Başkanı Doç.Dr. Adnan Boyacı’nın konuşmacı olarak katıldığı konferansa Vali Yardımcısı Hayri Sandıkçı, İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Bayram, MAKÜ Rektör Yardımcısı Mehmet Karaca, MAKÜ Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Sibel Karakelle, öğretim üyeleri ve öğrenciler katıldı.
Vali Yardımcısı Hayri Sandıkçı yaptığı konuşmada; eğitimin kişi ve toplum hayatının en önemli olgusu olduğunu söyledi.
Sandıkçı “Tarih sahnesinde eğitime önem veren toplumların nasıl gelişip parladığını görmekteyiz. Eğitimden uzaklaşan toplumlarında tarih sahnesinden hazin bir şekilde kaybolduğunu görmekte ve yaşamaktayız” dedi.
Daha sonra konuşan Anadolu Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Unesco-Türkiye Eğitim Komitesi Başkanı Doç.Dr. Adnan Boyacı, başta uluslararası örgütler olmak üzere dünyanın pek çok ülkesinde hem eğitim sistemini, hem öğretmenlik mesleğini gözden geçirmek 21’inci yüzyılda nerede olmalıyız? nereye gitmeliyiz? daha da önemlisi milli sınırlarımız ötesinde varolma stratejimizi eğitim üzerinden yeniden nasıl tasarlayabiliriz? sorularına cevap aradığını söyledi.
Boyacı “sınıfında, okulunda, muhitinde büyük adam olmak diye birşey var. Biz buna lider öğretmenler diyoruz. Gelenek ve kültürel kodlarımız içinde öğretmen nedir? diye sorduğumuzda herkesin biraz feyz aldığı, daha da önemlisi saygı duyduğu ve içinde bulunduğu toplumda, muhitte ve çevresinde etrafını etkileyen kişilerdir. Öğretmenlik mesleki ve teknik yönleri güçlü bir uzmanlık alanıdır, biz öğretmenleri uzunca yıllar bir lider olarak yetiştirdik” diye konuştu.
Yeni dünya düzeninde en iyi satılabilir alan bilgi diyen Boyacı “hangi bilgi.? Teknolojiye dönüştürülüp kullanılabilen bilgi. Dünyadaki yeni güç alanı bilgi ise güçle siz ekonomide para satın alıyorsanız, siyasette güç satın alıyorsanız, uluslararası ilişkilerde etki satın alıyorsanız o zaman eğitim sistemlerinizi bu katma değeri üretebilecek insanları yetiştirecek şekilde tasarlananız lazım ” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin genç bir nüfus yapısına sahip olduğunu anlatan Boyacı şunları söyledi; “17.7 milyon milli eğitim bakanlığı’na bağlı öğrenci, 1 Milyon öğretmen, 6,5 milyon da yüksek öğretim öğrencisi var. Bunu nüfusa oranladığınız zaman toplam nüfusun 3’te birinden fazlası ya öğretmen ya öğrenci, her üç kişiden birisi ya öğretmen ya öğrenci. Dünyanın hiç bir yerinde böyle bir nüfus yapısı yok. Buna velileri ekleyin nüfusun yarısı oluyor. Demek ki genç bir nüfusumuz var ve bu potansiyel kapasiteyi barındırıyor.”