KARI KOCA 12 YILDIR YAKMA TEKNİĞİYLE AHŞABA HAYAT VERİYORLAR | Gündemburdur.com
Son güncellenme :05.02.2021 9:41

Anasayfa > Burdur, Genel, Güncel > KARI KOCA 12 YILDIR YAKMA TEKNİĞİYLE AHŞABA HAYAT VERİYORLAR

05.02.2021 Cum, 9:41

Burdur’da  yaşayan İzzet (63) ve Gülseren Topuz (54) çifti 12 yıldır yakma tekniği ile ahşaba hayat veriyorlar.
Topuz çifti Ulu Cami civarındaki atölyelerinde yaptıkları eserlerle dikkat çekiyor.
İlkokul yıllarından itibaren resim sanatına yeteneği olduğunu söyleyen İzzet Topuz “12 yıl önce kamu iş yerinden emekli oldum. Emekli olduktan sonra ahşap yakma ile ilgili kurslara katıldım. Kursların sonucunda yakma tekniklerini öğrendikten sonra sergiler açmaya başladık. Sergileri ilk etapta Burdur’dan başlayıp Isparta, Antalya, Ankara, İzmir, İstanbul olarak genişlettik” dedi.
İlk sergilerini Sagalassos ve Kibyra antik kentleri ile ilgili eserlerini ‘Güneş hep Sagalassos’dan doğar ve Kibyra’dan batar’ adıyla açtıkları sergide snanatseverlerin beğenisine sunduklarını anlatan Topuz “Çalışmalarımız Burdur Valiliği’mizin de dikkatini çekince İstanbul ve Ankara’daki Burdur tanıtım günlerine davet edildik. Eserlerimiz buralarda da yoğun ilgi gördü. Çalışmalarımızı 6 yıldır Ulucami civarında açtığımız işyerinde devam ettiriyoruz. Çalışmalarımızda yine Burdur Antik Kentlerine yönelik yani Burdur’un tarihi, kültürel varlıklarına yer veriyoruz. Bunun dışında yaptığımız birde Türkiye’nin tarihi ile ilgili özellikle Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı ile ilgili, Sarıkamış Destanı’nın var olduğu çalışmaları da bir proje kapsamında yapmayı düşündük” diye konuştu.
Yaptıkları eserleri sergiler vasıtasıyla vatandaşlara ulaşabildiklerini anlatan Topuz “Sergiler olmadığı zaman bizim bu çalışmalarımızı insanlara anlatmamız mümkün değil. Öyle olunca Burdur’da birde sergi salonlarının olmayışı Belediye’ye ait veya diğer kamu kesimlerine ait sergi yerlerinin olmayışı bizim bu çalışmalarımızı biraz aksattı. Biz yine de pandemi sonrasında İl Kültür Turizm Müdürlüğü’nün yapmış olduğu Kültür Merkezi’nin bitiminde güzel bir sergi açmayı düşünüyoruz. Aslında bu tür çalışmalara pandemi de çok fazla engel olmaması gerekiyor. Tamamen yer sıkıntısı ile ilgili ve sergi salonu sıkıntısı ile ilgili sıkıntımız var. Bunun dışında fuarlar ya da tanıtım davetlerine katılmayı düşünüyoruz. Pandemi koşullarında işyerimizde kurslarımızı kısıtlı da olsa devam ettiriyoruz. Yerimizin küçük olması sebebiyle öğrenci sayısı kısıtlı oluyor öğrencilerimize de ahşap yakma tekniğini öğretme, yaygınlaştırma çalışmalarımızı devam ettiriyoruz” ifadelerini kullandı.

Ağaçlar yakılacaksa böyle yakılsın

Ahşap Yakma Sanatı işine eşinin sayesinde başladığını anlatan Gülseren Topuz’da pandeminin herkesi etkilediği gibi kendilerini de etkilediğini söyledi.
Gülseren Topuz ” Burdur’un tanıtımı bizim için önemliydi bu işe başladığımızda bu yüzden başlamıştık. Burdur’da çok şeyin olduğunu ve tanıtılması gerektiğini düşünüyorduk. Bunu tanıtacağız elimizden geldiği kadar. Tabii bunun için biraz desteğe de ihtiyacımız var. Önce devlet desteği görmemiz lazım. Çünkü yaptığınız işleri tanıtmak kişisel olarak yapsanız da yeterli olmayabiliyor. Ama kurum ve kuruluşların desteği, devletin desteğiyle daha çok duyurulacağını bekliyoruz, umuyoruz. İnşallah bunları da başaracağız bir şekilde yolumuz açılacaktır. Bugünlerde gelip geçicidir. Mutlaka bu pandemi de bitecektir. Ama sanatın hiçbir zaman bitmeyeceğini düşünüyoruz. Sanat her zaman var ve olacaktır. Sanat olmazsa insanın zaten damarının biri kopuk derler ya işte gerçekten de öyle düşünüyoruz” dedi.
Gülseren Topuz şunları söyledi; “Her kişinin bir yaptığı iş vardır, bir sanat vardır. Bunu gösterir gösteremez ama mutlaka insanlar bir şeylerle uğraşmak zorunda. Üretici olmak lazım. Bizim için geçerli olan bu. Normalde boyamayı veya karakalem gibi çalışmaları herkes yapabiliyor. Çok yapılan yerler, kurslar var. Yakma Sanatı biraz zor olduğu için çok kişi yapmıyor. Bu konuda biz de zor olandan başlamayı düşündük. Ahşap yakma sanatı zor olsa da daha zevkli. Ahşapla ateşin birleşimi olarak düşünüyoruz. Hammaddesi ahşap yani ağaçtan üretilen bir şey, ateşte doğal bir şey. İkisinin birleşiminden zaten ilk başladığımızda “ağaçlar yakılacaksa böyle yakılsın” diyerek başlamıştık. Kalıcı bir eser hani ağacı yakıyorsunuz ama işte ateş atıyorsunuz ormanlar kül olup gidiyor, bir şey kalmayabiliyor. Bunun yanında biz ağaç kesildikten sonra kalıcı bir şeyin olması için çabalamıştık. Boşa gitmemesi gerekiyor bu ağaçlarımızında. Kalıcı eserleri bırakıp bizden sonraki nesillerinde bu işlerle ilgilenmesi, bu sanat dallarının ölmemesi gerektiğini düşünüyoruz. Bence ölmez herhalde, bizim gibi düşünen kişiler çıkacaktır mutlaka ki bizle kalmayacaktır. Elimizden geldiğince bu zor sanatta olsa zevkli bir sanat olduğunu düşünüp herkese öğretmeyi düşünüyoruz. Özellikle gençleri çekmeye çalışıyoruz.”

YORUMLAR

Toplam 0 yorum bulunmaktadır.


Tasarım: Burdurweb Medya
burdur haber