CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek vermek amacıyla Burdur’a geldi.
Beraberinde Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, Konya Milletvekili Atila Kart, İstanbul Milletvekili Celal Dinçer, Isparta Milletvekili Ali Haydar Öner, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Parti Meclis Üyesi İnci Beşpınar ve Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan ile birlikte Burdur’a gelen Tezcan CHP İl Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısında Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek istedi.
Pazar günü Türkiye’nin demokrasi gekleceği ile ilgili bir karar verileceğini kaydeden Tezcan “r. Pazar günü önümüze sandık geldi ve pazar günü Türkiye’nin demokrasi geleceği ile ilgili bir karar vereceğiz. Uzun zamandan bu yana Türk siyaseti özellikle iktidarı elinde bulunduranlar tarafından çatışmacı, ayrımcı, nefret dili üzerinden tarif edilmeye başlandı. Ne yazık ki Türk siyasetinde birleştirme kucaklama yönetme sorumluluğu içerisinde olması gerekenler bunun tam tersi bir dil tutturarak kendi iktidarlarını sürdürme ve koruma peşindeler. ” dedi.
Başbakan Erdoğan’ın ağzını her açtığından toplumun bir kesimine hakaret ettiğini söyleyen Tezcan “Başbakan ağzını her açtığında kendi milletini ikiye, üçe, dörde, beşe ayırıyor. Bunu daha önce çeşitli vesilelerle yaptı. Üniversite öğrencilerine bunlar Allahsız ve ateist dedi din üzerinden toplumla gençleri ayrıştırma yolunu seçti. Özgürlük isteyen, hak isteyen bu milletin evlatlarına çapulcular dedi polisin şiddetini onların üzerine saldı tahrik etti ve bu tahrik sonucunda onlarca evladımız öldü veya yaralandı. Biber gazıyla, gaz kapsülleriyle organlarını kaybetti. Ya da yaşamını yitirdi. Toplumun bir kesimini tarif ederken bunlar zerdüşt dedi, en son konuşmasında ben Sünniyim, sen Alevisin, sen Zazasın diye mezhepler üzerinden toplumu ayrıştırmayı bir siyaset sanatı haline getirdi. Bu başbakan öfkede bir hitabet sanatıdır diyen bir başbakan, bu başbakan toplumu çatıştırarak kendi gücünü konsolide etmeyi plânlayan ve isteyen bir başbakan. En son bir Tv programında haşa benim için Ermeni dediler dedi. Ermenilerin yaşadığı insanın insan olarak değer görmesi gereken bir çağda Türkiye’de 72 milletin birbiriyle barışık yaşadığı barışık yaşaması gereken bir yerde Cumhurbaşkanı adayı olan, Cumhuru temsil etme iddiasında olan bir kişi Ermeniliği aşağıladı. Ne olur Ermeni dedilerse hakaret mi etmiş olurlar, küfür mü etmiş olurlar sana. Böyle bir siyaset iklimi ile karşı karşıyayız. Bu anlayışın Gazze’ye saldıran saldırgan İsrail Hükümetin in anlayışından hiç bir farkı yok. Aynı kaynaktan besleniyor, aynı ırkçı, mezhepçi, ayrımcı kaynaktan besleniyor. Bu anlayışın Ortadoğuyu kan gölüne çeviren IŞİD teröristlerinin bakış açısından bir farkı var mı? Aynı meşrepten aynı membadan kaynaklanan aynı anlayışı temsil eden bir yaklaşım.” dedi.
” Şimdi bu anlayış Türk siyasetinde yeni bir sayfayı açma iddiasıyla yola çıkıyor. Böyle bir sayfa yeni değil kapkaranlık bir sayfa olur.” diyen Tezcan şunları söyledi ” İnanıyoruz ki milletimiz Pazar günü buna izin vermeyecek. Türk siyasetinin her zamankinden fazla birliğe, dayanışmaya ihtiyacı var. Nefret dilinden, çatışmadan, şiddetten, kavgadan kurtulmaya ihtiyacı var. Kendi dışındakileri küçük gören, hor gören, aşağılayan siyasetçilerden kurtulmaya ihtiyacı var. Türk siyasetinin her zamankinden daha fazla tevazuya ihtiyacı var. Aslında tevazu yerine şeytanın tavrı olan kibri göklere çıkaran bütün uzuvlarıyla kibri sırtına hırka yapmış giymiş bir Başbakanla karşı karşıyayız. Bu seçimin Tevazu sahiplerinin kibir sahiplerine gerekli dersi vereceği bir seçim olacağına inanıyoruz. Türkiye’de demokratik devletten söz etmek mümkün değil, Bugün Türkiye’de bir parti devleti var. Parti Devleti var. İktidar partisi Devletin bütün imkanları ile eline geçirmiş. Seçim sandıklarından tutun devlet bürokrasisine kadar, kapıcısından odacısına, müdürüne kadar bütün devlet tek bir partiye hizmet ediyor. Böyle bir Parti devleti ile karşı karşıyayız. AKP Bugün halkın ya da milletin partisi değil Devletin partisi olmuştur. Tek Parti dönemini eleştiren Başbakan dönüp yarattığı düzeni bir gözden geçirsin. Bugünkü anlayış Devlet Partisi eliyle tek partili yeni bir rejim yaratma peşinde bunun üzerine tuğ konduracakları gün de kendi planlamalarına göre 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı gün. O tuğu kondurmayacağız. Türkiye’de demokrasi yi yok etmelerine müsade etmeyeceğiz. Bu millet bugüne kadar bu mücadeleyi badireyi atlatarak geçirdi bugünden sonra da Pazar günü milletten en büyük tokatı yiyecekler. Tevazu kibre hakim gelecek sandıkta. ”
Ekmeleddin İhsanoğlu’nun bir siyasi partinin değil bütün milletin adayı olduğunu kaydeden Tezcan “Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu’nu günlerdir izliyorsunuz. O’nu tanıdınız. İlk çıktığında tanınmıyor demişlerdi biz dedik ki bu milletin başına en büyük felaketi getiren en çok tanınan insandır. Kimdir o ? Recep Tayyip Erdoğan 12 yıldır Başbakan en çok tanınan insan en büyük felaketleri getirdi. Bir tarafta ağzını açtığı zaman küfreden hakaret eden Ermeni dölü, Yahudi dölü diye hakaret dilini devlet dili haline getirmiş bir başbakan var Cumhurbaşkanı olmak istiyor. 76 milyonu küfrederek yönetmek isteyen bir Başbakan. Öbür tarafta herkesimi kucaklayan, tevazu sahibi bütün kibirlerinden uzak, kibirden arınmış bütün meziyetlerini anlatmayı bir böbürlenme meselesi sayacak kadar mütevazı alçak gönüllü birisi Ekmeleddin ihsanoğlu. Dünyanın tanıdığı bir isim. Bugün kan gölüne dönen Ortadoğu’yu barıştırmak için en önemli hizmetleri yapmış bir isim.”
Türkiye’nin hızla bir tek adam diktatörlüğüne doğru gittiğini belirten Tezcan “hızla toplumu çatıştıran bir yeni siyasal döneme gidiyoruz ben bunun olacağına ihtimal vermiyorum. Devlet TV’si kontrollerinden. Devlet TV’sini istedikleri gibi kullanıyorlar. Bu Milletin vergisi ile ayakta duran devlet TV’sinin başına çöreklenip bu milletin parasıyla gırtlaklarından o lokmaları geçiripte ondan sonra milletin sesini duyurmayanlara yedikleri lokma haram olsun. Devle imkanlarını kullanarak yarattıkları işadamlarına salma salıp, haraç salıp 600 Milyon Dolarlık, 1 milyar dolarlık havuz medyası, 5 Milyar Dolarlık büyük bir medya grubu oluşturarak bütün özel TV’lerin iktidarın borazanı haline geldiği bir Türkiye ile karşı karşıyayız. ” ifadelerini kullandı.