8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü, ülkemizde 1921 yılında Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlanmaya başlanmıştır. Dünya Kadınlar Günü, sosyal bir yara olan, “kadına şiddet” konusunda toplumsal farkındalık yaratmak için önemli bir fırsat olarak görülmelidir.
Kadın cinayetleri toplumumuzda hala kanayan bir yara olup, ülkemizde her yıl sayısız kadın cinayetlere kurban gitmektedir. AKP iktidarı 2011’den bu yana yürürlükte olan İstanbul Sözleşmesi’ni yürürlükten kaldırarak adeta tüm kadınlarımızı korumasız bırakmıştır.
2002 yılından beri ülkeyi yöneten AKP iktidarında kadın hakları daha da geriye gitmiş, kadın cinayetleri ve kadına şiddet ne yazık ki sıradanlaşmıştır. Bu yönetim zaafı uluslararası raporlara da yansımaktadır. Dünya Ekonomik Forumu Cinsiyet Eşitsizliği Raporuna göre Türkiye listede 146 ülke arasından 124. Sırada yer almaktadır. Alt başlıklara bakıldığında ülkemiz; Ekonomik Katılımda 134’üncü, Eğitim Düzeyinde 101’inci, Sağlık ve Hayatta Kalmada 99’uncu, Siyasi Katılımda 112. sırada yer almaktadır. Söz konusu bu tablonun bir an önce kadınlarımızın lehine gelişmesi gerekmektedir. Türkiye’nin yarınlarına ışık tutacak kadınlarımıza korkmadan yaşayabilecekleri, huzurlu ve güvenli bir Türkiye;nin sözünü vermek her vatandaşımızın birinci önceliği olmalıdır. Medeni, demokratik ve aydınlık bir Türkiye, kadınlarımızın omuzlarında yükselecektir. Tüm kadınlarımızın daha özgür olacakları ve sosyal hayata katılımlarının çok daha yüksek düzeylerde sağlanacağı günlerde buluşmak dileğiyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım.