Yok olma tehlikesi yaşayan Burdur Gölü için Lisinia Doğa, Göle Yas belgesel ekibi ve Göle Hayat Derneği harekete geçti. Başlattıkları proje ile daha önce gölde müzik ve dans performansı gerçekleştiren gönüllüler, şimdide 27 Eylül’de ‘Göle Yas’ buluşmasına ve bir günlük su orucu tutmaya davet ediyor.
Burdur Gölü’nde 25 yıl önce başlayan ekolojik bozulma hızla devam ediyor. Önlem alınmazsa 20 yıl içinde Burdur Gölü tamamen yok olacak. Burdur Gölü çevresi ve Türkiye için çok önemli bir yeri olan, son 25 yıldır uygulanan yanlış ekim ve sulama politikaları nedeniyle yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalan Burdur Gölü için Lisinia, Göle Yas Belgesel ekibi ve Göle Hayat Derneği’nin çabaları sonuç veriyor. Gerekli önlemlerin hemen alınmaması halinde Burdur Gölünün 20 yıl için tamamen yok olacağına dikkat çekmek için, şimdi kültür-edebiyat ve sanat dünyası başta olmak üzere herkesi 27 Eylül’de Göle Yas buluşması ve bir günlük su orucu tutmaya davet ediyorlar. Bu projeye CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman, İP lideri Doğu Perinçek, Turgay Erdener, Rokus De Groot, Özgür Can Alkan, Erkan Uğur, Sümer Ezgü, Derya Türkan, İbrahim Yazıcı, Berna Laçin, Deniz Kılınç ve Gonca Özmen gibi çok sayıda siyasetçi, sanatçı, edebiyatçı ve çok sayıda üniversite öğrencileriyle birlikte sokak sanatçılarından çiftçilere kadar yöre halkı da su orucuna katılacak.
GÖL İÇİN ‘SU ORUCU’ TUTACAKLAR
‘’Kuruyan Burdur Gölü için tehlike çanları çalmıyor artır ‘ Göle Yas’ başladı.’’ Söylemiyle yola çıkan ekip, 1,5 yıl içinde Burdur Gölü’nün olduğu bölgede çeşitli etkinlikler düzenledi. Etkinliğin ilk bölümünde 24 Ağustos’ta sanatçı Derviş Ziya Azazi ve Göl Dostları grubu, 5 Eylül’de Arpanatolia Grubu ve balerin Deniz Kılınç ile gölde müzik ve dans performansları gerçekleştirildi. ‘Kuruyan gölün şenliği olmaz yası tutulur’ diyerek 27 Eylül’de Burdur Gölü Lisinia Proje Alanında ‘Su Orucu’ kampanyası başlayacak. 27 Eylül Cumartesi günü saat 10:00’da başlayan etkinlik, saat 19:00’a kadar sürecek.
Su Orucu etkinliği ile ilgili olarak Lisinia Proje alanında bir basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda Lisinia Proje Sorumlusu Öztürk sarıca, Göle Hayat Derneği Başkanı Şafak Türkel, Dansçı Ziya Azazi ve Hollandalı Sanatçı Rokus De Groot vatandaşları Su Orucu etkinliğine davet ettiler.
“Doğan ve batan güneşin, ay ışığının Burdur Gölündeki pırıltısı anlamına gelen Lisinia adını verdiğimiz projemizle Lisinia’nın pırıltısını yakalamak için uğraştık.” diyen Lisinia Proje sorumlusu Öztrk sarıca
“Bizim için Lisinia; su, Burdur Gölü, gelecek nesillerin sağlığı ve doğa okulu, insanların özgürce yaşam hakkı, yaban hayvanlarının özgürlüğü, kansersiz yaşam, toprağı ve doğayı yaşatmaktı. Geçen on yılda baskılara, tehditlere ve projenin önüne konan pek çok engele rağmen yılmadan bu günlere geldik.Masum isteklerimiz vardı; Türkiye ve dünyanın tahrip edilmemiş doğası, insan ve özellikle çocukların gelecekteki sağlıklı yaşamlarıydı. Böylesine masum isteklerin kim ve kimlere zararı vardı ki biz cezalandırıldık ,hala anlayamadık. Maddi destek diretmelerine rağmen almadık, fon ve hibe kabul etmedik.” dedi.
Gerçekleştirecekleri Su orucu etkinliği ile Lisinia Projenin sonlanacağını aktaran Sarıca “Su orucu etkinliğinin ardından Lisinia Polidorion, GEO (Küresel çevre derneği) ve Göle Hayat Derneğiyle birlikte projelerimiz başka bir formatta devam edecektir. Ümitlerimin tükendiği anda ve yok oluşunu her gün hüzünle izlediğim Burdur Gölünün sessiz çığlıkları arasından 4 ay önce bir yönetmen Şafak Türkel kamerasıyla çıkageldi ve Burdur Gölü ne yas dedi, Göle Hayat Verelim Derneği dedi..”Burdur Gölü için sırt sırta verdik ve inanılmaz bir mücadele içine girdik. Karar verdik ki göl için yapılabilecek tek bir şey kalmıştı… Son demlerini göl ile yaşamak ve orucunu tutmaktı. Başlattığımız etkinlikle görüyorum ki dünya da ve ülkemde bizim gibi daha çok deli varmış, şimdi bütün deliler Burdur Gölünü kurtarmak için bir araya geliyoruz. Delilikle akıllılık arasında ki ince çizgiyi yorumlamak artık bundan sonra tüm dünya insanlarının işidir. Yapılması gerekeni yaptığımıza inanıyorum.” dedi.
Göle Hayat Derneği Başkanı Şafak Türkel’de Bundan 15 ay önce “Bir belgesel film kurumakta olan bir gölü kurtarabilir mi?” sorusuyla yola çıktıklarını belirtti.
Türkel “Biz gölün kurtulması için yerelden evrensele bir duyarlılığı tetikleyerek Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın Burdur Gölü’ne sahip çıkmasını hedeflemiştik. 23 Eylül 2014 salı günü Orman ve Su İşleri Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Lütfi Akça önemli bir açıklamada bulundu. Burdur Gölü’nden başlayarak Türkiye’de tehlike altındaki tüm sulak alanları kurtarmak inisiyatifi ile Eylem Planını hazırladıklarını ve en geç bir ay içinde Burdur’da yapacakları bir toplantı ile projenin detaylarını kamuoyu ile paylaşacaklarını beyan etti. Artık hedefimize bir adım daha yaklaştık ama hem Burdur Gölü için hem de dünyamız için bizlere düşen çok fazla şey var. 27 Eylül’de SuOrucu’yla Burdur Gölü ile kurumak ve gerekirse göl için yanmak gerek. Daha güzel bir dünyanın mümkün olduğuna inanmış, göl için, su için, kurt ve kuş için dertlenip, uzun ve tümsekli bu yolda yılmadan yürümeğe devam etmiş bir deli ile karşılaşırsan onun inancına ortak olmak gerek. Eğer bir göl kurtarılabilirse kuruyan tüm gölleri kurtarmak mümkün” ifadelerini kullandı.
Etkinliklerde Dans eden ziya Azazi’de küçük müdahalelerin bazen ciddi değişimlere sebep olduğunu kaydetti. Azazi, “1 derecelik ısınma tüm dünyayı allak bullak edebilir. Bir kartopu çığa dönüşebilir, ya da yokluktan kurtardığınız bir çocuk dünyayı değiştirebilir. İşte bu yüzden bizim küçücük kişisel çabalarımızın kelebek etkisi gösterip göle yeniden hayat verecegine inandık ve bugun bu inancın gücünü görüyoruz. Aynı inançla bu hafta sonu yapacağımız su orucu ve göle yas duyguların, sanatın ve yeterince çabanın kuruyan bir gölü bile kurtarabileceğini ispat ediyor.” dedi.
