AK Parti‘den 2002 seçimlerinden bu yana üç dönemdir üst üste Burdur Milletvekilliği görevini sürdüren, AK Parti’nin üç dönem kuralı nedeniyle Milletvekilliğinde son günlerini yaşayan Bayram Özçelik, 27 Nisan Pazartesi günü Şeker Fabirkası sosyal tesislerinde düzenlediği basın toplantısında hakkında yapılan tüm eleştiri ve iddialara açık yüreklilikle cevap verdi. Özçelik, Burdur’dan Valileri gönderdiği iddialarından, ortaklı işleri olduğu ve mal varlığının arttığı, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nin yeni yerleşke alanında arazisi olduğu gibi Burdur kamuoyunda zaman zaman dile getirilen iddialarada cevap verdi.
Milletvekili Bayram Özçelik, Burdur ve Bucak’tan gelen basın mensuplarının katıldığı toplantıda, konuşmasına AK Parti’nin kurulduğu 2002 yılından bu yana hangi kademelerinde görev yaptığı ile ilgili bilgi vererek başladı. TBMM çalışmaları ile ilgili de bilgi aktaran Özçelik, konuşmasında Burdur’un sorunlarından bahsetti.
1930-40-1950 yılları arasında Burdur’un civar illerden göç alan bir şehir olduğuna dikkat çeken Milletvekili Özçelik, daha sonra şehrin gelişmesinde bir yavaşlama ve duraklama dönemine girdiğini, çevre illerinde atılım yapması nedeniyle Burdur’dan çevre illere göçün başladığını, başka illerde iş sahası bulan vatandaşlarımızın da geri dönmediğine dikkat çekti. Bu bağlamda, Burdur’un her alanda gelişmesi için çabası olduğunu söyleyen Bayram Özçelik, Burdur’un her ilçesinde, beldesinde, köyünde bir emeği olduğunu düşündüğünü ifade ederek, vekil olarak, daha çok kendi ilinin sorunlarıyla, vatandaşların sorunlarıyla ilgilenen sosyal içerikli bir vekillik modelini seçtiğini söyledi. Bunun, 3 dönem vekillik yapmasında etkili olduğuna inandığını dile getiren Özçelik, “Böyle bir vekillik tarzını değil de Ankara’da genel merkezde çok iyi bir noktaya geleyim şeklinde bir çalışma yapsaydım, hem teşkilatla olan bağlarımı, hem halkla olan bağlarımda çok büyük zorluklar yaşanırdı. Rabbime çok şükrediyorum. Belki seçilemeyiz diye diş hekimliği ilk dönemde büromuzu açık tuttuk ama nasip oldu 2 dönem daha vekil seçilldik” dedi.
2002 yılında Mehmet Alp ile abi-kardeş ilişkisi içerisinde çalıştıklarını söyleyen Bayram Özçelik, ilk milletvekili seçildikleri dönemde, 3 ay bocaladıklarını belirterek, yeni seçilen siyasetçilerin her an başka alanlara çekilebileceğini ama kendilerinin böyle bir hataya düşmeden çalıştıklarını kaydetti. Bazı dönemlerde, ilin üç milletvekilinin birbiriyle anlaşamadığını, bunun bir şehir için kayıp olduğuna dikkat çeken Bayram Özçelik, “Buna imkan vermeyelim, bunu fırsata dönüştürelim dedik ve başardık. Bunun çok büyük artısı olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu.
HAMİ YILDIRIM’IN İSTİFASI
Milletvekili Hami Yıldırım ile çalıştıkları döneme de isim vermeden değinen Bayram Özçelik, Yıldırım’ın, 17-25 Aralık operasyonları ve akabinde, paralel yapıya destek mahiyetindeki tavırlarından dolayı istifa ettiğini dile getirerek, “Burdur için bir kayıptı, kendisi için zaten bir kayıp. Ben bu konuda Bucak halkının kendisi üzerinde çok büyük bir hakkı olduğunu düşünüyorum. Burdur halkının da tabi. Aldığı o şeyi nasıl hakettirecek o ayrı bir konu.” dedi.
2004 ve 2009 yıllarında, Burdur halkının Belediye’yi, AK Parti’ye emanet ettiğini söyleyen Bayram Özçelik, açıklamasında, “Benim Milletvekilliğim sürecinde ben bunu bir avantaj olarak görüyorum. Ben Burdur’un çehresini bu süreç içerisinde değiştirdiğimize inanıyorum. Birçok hizmet ve yatırım aldığıma inanıyorum.” diye konuştu.
Özçelik, “seçilmişlerle ve bürokratlarla çok uyumlu bir çalışma gerçekleştirdiğimize inanıyorum. Hepiniz beni yakından tanıyorsunuz. Eksiğimiz kusurumuz vardır. Yanlışlarımız vardır, belki fıtrattan gelen özelliklerimiz vardır. İlke olarak hep Burdur’u önceliğe koyduğum için bu süreç içerisinde seçilmiş muhtarlarla, azalarla , kooperatif başkanlarıyla, belediye meclis üyeleriyle, il genel meclis üyeleriyle ve belediye başkanlarımızla, başka partilerden olan belediye başkanlarımızla bile eğer kapımız çalınıyorsa, bir adım atıyorsa, köprüleri kuruyorsa ben hiçbir zaman onun karşısında olmadım. Yeter ki o adımlar atılmış olsun. Hatta bazen arada soğukluk olduğunu hissettiğim bazı belediye başkanları ve normal kişiler olsun, Meclis’te şuanda kapımdan içeri giriverse diye beklediğim zamanlar bile oldu. Bu hizmet aşkından kaynaklanan bir şeydir. Birileri geldi geçti zaten, biz de bırakacağız.” vurgusu yaptı.
VALİLERLE UĞRAŞTIĞI İDDİASI
Milletvekili Özçelik, il’in Valileri ile uğraştığı ve il’den gönderdiği iddialarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Ben siyasette şunu gördüm; bir il’in valisi ne yaptığını bilirse, yazıyorsa, not alıyorsa, kafamda şu projelerim var diyebiliyorsa o valinin, yardımcılarının, bürokratlarının büyük bir atılım ve hizmet ürettiğini gördüm. Ama sadece durum içerisinde, durumu muhafaza etmeyi, resmi prosedürü yerine getirmek için hareket ediliyorsa, oradan bir şey çıkmadığına ben bizzat şahit oldum.
Mesela beni; ‘Burdur Valileriyle uğraşıyor’ diye çok eleştirdiler. Allah şahit; eğer şahsi veya kişisel bir durum için bu şekilde davrandıysam ‘ben özür diliyorum’ herkesten.
Ama benim o süreç içerisinde, atak, Burdur’a bir şeyler yapmak için can hıraç çalışanlarla, gece gündüz nasıl çalıştığımı çok iyi biliyorum, herkes biliyor. Ama bir Vali diyorsa ki; ‘beni Doğu’nun Muş’undan, Batının Muş’una atadılar’ diyorsa, sen Milletvekilisin senin yanında bu sözü söylüyor. Güya dargın, üzgün… Kendisinin Burdur gibi bir il‘e değil de daha büyük bir vilayete gitmesi gerekiyormuş. Böyle diyen ne üretir arkadaşlar?
Benim o dönemlerde üzüldüğüm konu; yanımda basın mensuplarının büyük bir kısmının dik durmaması veya yanımda bir takım STK’ların dik durmaması. Giden, çayını içen, izzet-i ikram gören, çok iyi diyor. Değil arkadaşlar, şehire ne katkısı oluyor? Bir enerji, sinerji veriyor mu? Sivil toplum örgütleriyle, her kesimden kim olursa olsun onlarla bir şeyler yapabiliyor mu? Bu konuyla ilgili çok eleştiri aldığım için, bu sürece değinmiş oldum.
Hiçbir muhtarımla çok büyük bir kavganın içerisine girmedim. Bu siyasette çok önemlidir.”
İŞ TALEPLERİ
Özçelik, açıklamalarının devamında ise, şu açıklamaları yaptı: “Siyaset herkesi memnun eden bir yapı değil. Burdur’da milletvekilliğim döneminde en fazla üzüldüğüm, çare bulamadığım, çözüm yolu da bulamadığım konu, anne babalar veya gençlerimiz gelip iş istediği zaman sadece iş kapısının bizim üzerimizden olduğu kanaati. Bunu yıkmak için çok çaba sarfettik ama mümkün değil.
Çünkü buna sebep olan birçok konu var. Hiç ilgilenmediğimiz zaman bürokrasinin farklı atraksiyonları, bu arada partiye gönül vermişken niye farklı şekilde cereyan ediyor denilmesi, bir kuruluşa gittiğiniz zaman siyasetçiden gelirseniz işiniz olur mantığıyla o kadar çok herkese söyledik ancak o lafı söyleyenleri işten çıkarıp, yerine o kişileri almak gerektiğini. Birçok kişiyi iş konusunda gönlünü kırdığımız , yapamadığımız birçok vatandaşımız olduğunu biliyorum. Ama o konuda da her şey milletvekilinin iki dudağının arasında zannediliyor çözülecek. Bu işin böyle olmadığını sizlerde biliyorsunuz aslında ama vatandaşın bu noktada bir beklentisi oluyor.
BEN BU İFTİRALARI HİÇ HAKETMEDİM
Siyaset yolculuğu içerisinde eleştiriler olacaktır, eksiklerimizi yüzümüze çarpma olacaktır. Bu arada da iftiralarda olacaktır. Siyasetin içerisinde en çok gördüğümüz şeylerden biri. Milletvekilliğimin ilk iki döneminde böyle bir manzara ile karşılaşmadım. 3’üncü dönemde ise, 2011’den itibaren dönemin başlangıcıyla beraber aleyhimizde o kadar çok şey söylendi ki. Üzüldük. Ailece üzüldük.
Çünkü böyle bir durumla karşılaştığım zaman ‘ben bunu haketmedim’ diyorum. Madem gecemden gündüzümden fedakarlık ediyorum, madem ailemden fedakarlık ediyorum bu iftirayı bana niye atıyorlar diye üzülüyorum. Birçok ortaklıklardan bahsediyorlar, akıl alacak bir şey değil. Benim üniversite alanında arazimin olduğundan bahsediyorlar. Arazim olduğu için üniversitenin oraya gittiğinden bahsediyorlar. Değerli arkadaşlarım bunları birisi konuşuyorsa; gıybet ediyor, iftira atıyor, yalan söylüyor. Benim orada en küçük çakılı taşım, toprağım yok. Benim 4 yıldızlı bir otelin ortağı olduğumu düşünüp, tapuya gidip tapu kayıtlarından inceleme yapmaya kalkmaları gerçekten üzücü.
MİLLETVEKİLLİĞİM BOYUNCA TİCARETLE UĞRAŞMADIM
Benim özendiğim bir diğer konuda; ben milletvekilliğim boyunca hiçbir ticari işle ilgilenmedim. Hiçbir ticari işle ortak bağ kurmadım. Bakın birçok milletvekili bunu söyleyemez. Bütün zamanımı, mesaimi insanlara, gelen taleplere çalışmalara ayırdım. Bir işadamına yardımcı oluyorsam, orada çalışan işçiye rızık kapısı olduğu için yardımcı oldum. Daha çok istihdam oluşsun, bunu düşündüm. Bunun için yadımcı olmaya çalıştım.
MAL VARLIĞINI DA AÇIKLADI
Benim mal varlığım: siyasete başladığım günden şimdiki süreç içerisinde mal varlığı değişikliğim şu: 8 yıla yakın Ankara’da kira kaldım. Daha sonra muayenehanemin üzerinde iki tane 72 metrekare küçük daire aldım. Onu sattım. Ankara’da bir dairenin peşinatını yatırdım. Sonra taksitlerini ödemeyince, kayınpederimle ortak olan bir mağazam vardı, orayı sattım. Onunda tamamını yatırdım, Ankara’da bir daire sahibi oldum. Bir de 2012 yılının Nisan ayında, milletvekilliğinden emeklilik hakkı elde ettim. Ankara’da bir şirkette 53 bin TL’lik yüzde bir hissenin birini aldım Benim mal varlığım bu. Siyaseti bıraktıktan sonra büyük bir mutlulukla, huzurla halkın arasında dolaşacağım, manzara bu benim. Sizlerin aracılığınızla vatandaşımızın takdirine sunuyorum.
TEŞEKKÜR
Siyasette bir yolculuk yaptık. Partiyi kurduğumuzdan bu tarafa, benimle siyasi bu yürüyüşü yapan, partinin kuruluşunda bulunan, daha sonraki süreçte destek veren birçok arkadaşlarımız oldu. Şimdiye kadar bu desteği veren tüm arkadaşlarıma, AK Parti camiası içerisinde benim de emeğim var diyen tüm arkadaşlarıma çok çok teşekkür ediyorum, şükranlarımı sunuyorum.”
Özçelik konuşmasında Burdurlu basın mensuplarından da helallik istedi.
Toplantıya; AK Parti İl Başkan Yardımcısı Mehmet Kaya, Merkez İlçe Başkanı Birkan İş, Gençlik Kolları Başkanı Burak Taşkesen, Kadın Kolları Başkanı Serpil Ekinci ve İl Genel Meclisi Başkanı Osman Karakaya da katıldı.
