Burdur Cumhuriyet Basşavcısı Sadi Doğan, Fethullahçı Terör Örgütü Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmaları hakkında gazetecilere yaptığı açıklamada, “Ülkemiz 15 Temmuz itibariyle bir darbe teşebbüsüyle karşılaştı ve uçurumun kenarından döndük” dedi.
“Darbe olduğu takdirde neler olabileceğini halkımızın hayal etmesini istiyoruz” diyen Doğan “Kamu düzeninin bozulduğu, birçok insanın gözaltına alındığı ve tutuklandığı, stadlarda toplandığı müthiş problemli bir durum ortaya çıkacaktı. Devlet bu darbeyi bastırdığı için bu darbeyi yapanlarla ilgili nitelikli bir soruşturmaya girişmesi gerekiyor. Aksi halde darbe yapanları kökü kurutulmadıkça yenisine teşebbüs edilebilir.Cumhurbaşkanımız da zeten hala halkımızın meydanlardan çekilmemesini istiyor çünkü problemli unsurlar, kanserli unsurlar hala kamu içinden temizlenmemiş durumda” diye konuştu.
Darbe girişimi ile bağlantılı olarak Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı, tarafından bu yapıyla bağlantılı olan kişi ve kurumlarla ilgili soruşturmalarını devam ettirdiklerini aktaran Doğan şunları söyledi; “İlk olarak yaptığımız soruşturma kendi meslektaşlarımızla ilgili oldu. HSYK’nın darbenin hemen ertesi günü meslektaşlarımızla ilgili verdiği ihraç kararıyla başladığımız soruşturma. Burdur Adliyesi’nde 8 meslektaşımızla ilgili ‘darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan soruşturma başlattık. Soruşturma sonucunda 4 meslektaşımız tutuklandı. 4 Meslektaşımız ise delil durumu ve sağlık durumları nedeniyle Adli Kontrol kararıyla serbest bırakıldı. Diğer kamu kurumlarından bu yapıyla bağlantılı olan ve meslekten ihraç edilen bir çok Kamu gör evlisi var. Bu sayı yaklaşık 400 civarında. Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı olarak ve Türkiye’deki bütün Cumhuriyet Başsavcılıkları olarak bu yapının içerisinde olup karar merciinde olan isimlerle ilgili adli soruşturmalar hızla devam ediyorve edecek. Kimin ne eylemi varsa bunu soruşturacağız ve delilli olanlarla ilgili gerekli tedbirleri alacağız. Problemli unsurları kamu içerisinden temizlemeden darbe teşebbüsünün önlenmesi ve tamamen ortadan kaldırılması mümkün gözükmüyor. Devletimizde bununla ilgili gerekli bütün yasal kolaylığı son çıkan OHAL yasası ile hemen KHK çıkararak bize sağlamakta”.
BURDUR’DAKİ DURUM
Doğan “Burdur’da yaklaşık bir yıldır sözlü ve yazılı talimatımızla devam ettirilen ve 6 aydır da soruşturma altına aldığımız birçok soruşturmadan bir tanesi ile ilgili işlem yaptık. 19 sivil vatandaş Burdur’daki bu yapılanmanın önemli öğeleri olduğu düşünülerek gözaltına alındı. Bunlardan 12 tanesi yakalandı, 7 tanesi ile ilgili yakalama çalışmalarımız devam ediyor. Soruşturma devam ettikçe başka gözaltılar olabilir ama bütün bunları yaparken özellikle bir hususa dikkat çekmek istiyorum Burdur Cumhuriyet Başsavcılığı olarak bütün Başsavcılıklar gibi, bu yapıyla bağlantısı olmayan hiçbir vatandaşın böyle bir soruşturmadan dolayı mağdur olacağım endişesine kapılmasını istemiyoruz. Ancak bu yapıyla bağlantılı olan ve bu yapıya hala desteğini devam ettiren herkesle ilgili soruşturmamız olacak ve Devletin yaptırımı olacak. Onlar endişelensin. Çünkü bu ülkeye yapılan haksızlığın mutlaka bir bedeli var ve bu bedeli bu haksızlığı yapanlar ödeyecek.Soruşturmalarımızı yaparken hukuk zemininde kalmaya mutlak özen gösteriyoruz. Kanunilik ilkesinin dışına çıkmamaya, Kanunda yazılan usuller dairesinin dışına çıkmamaya özen gösteriyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu darbe ateşi söndüğü zaman bir çok kişi bu soruşturmalardan dolayı mağdur olduğunu düşünerek AİHM’ye gidecek. Biz orada da ülkemizin sıkıntı çekmemesi adına bütün soruşturma işlemlerini kanuna, hukuka ve vicdana uygun bir şekilde yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
KURUNUN YANINDA YAŞ DA YANMASIN DİYE ÇABA GÖSTERİYORUZ
Görevden almalarla birlikte Burdur’da 4 Cumhuriyet savcısı kaldığını, Başsavcı olarak kendisinin de Cumhuriyet Savcısı görevini üstlendiğini aktaran Doğan “bir çok işemi bizzat kendim yapıyorum. Kendim takip etmeye çalışıyorum. Akşamlara kadar bazan sabahlara kadar adliyede kaldığımız oluyor. Hiçbir vatandaşımıza hukukun dışında bir uygulama yapmamaya üstün bir özen göstermeye çalışıyoruz. Çünkü bundan dolayı leke alan aileler, insanlar daha sonra beraat etseler bile toplum içerisinde sıkıntı yaşamaya devam edecekler. Bu hassasiyeti gözeterek, doğru isimler ve doğru kişiler üzerinden soruşturma yürütmeye büyük bir özen gösteriyoruz. Kendisi bu yapıyla bağlantılı olmayan hiç bir vatandaşımızın ‘acaba bize bir yanlış yapılır mı, iftira atılır mı’ diye bir kaygıya kapılmasını istemiyoruz. Gerek Valimiz, gerek diğer kurumlar gerekse biz Cumhuriyet Başsavcılığı olarak bu hususa büyük özen gösteriyoruz. Toplumdaki tabirle kurunun yanında yaşta yanmaması için büyük bir çaba sarfediyoruz. Vatandaşlarımızın bu konuda rahat olmasını istiyoruz” diye konuştu.