BELEDİYE BAŞKANI ERCENGİZ “DÜĞÜNLERDE OKU VE YEMEK GİBİ ALIŞKANLIKLARDAN VAZGEÇELİM”
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz düğünlerde oku ve yemek verilmesi gibi düğün sahibinin ekonomisini zora sokacak uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.
Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, belediye evlendirme memurluğunca 2014 yılında toplam 620 çiftin evlendiğini kaydetti. Özellikle yaz aylarında yapılan düğünlerde nikahların Burdur Belediye Başkanı tarafından kıyılması isteğinin çok fazla olduğunu vurgulayan Ercengiz “yapabildiğimiz ölçüde bu görevi ifa etmeye çalışıyorum. Takdir edersiniz ki özellikle yaz aylarında düğünler çok fazla. Programımız elverdiği sürece genç arkadaşların nikahını kıymak üzere orada hazır bulunuyorum” dedi.
Sokaklarda düğün yapılmasının zorunluluk haline geldiğini aktaran Ercengiz “Gönlümüzden geçen o ki vatandaşlarımızın uygun düğün salonları veya, yapılabilecek alanlarda bu düğünleri yapabilmesi. Baktığımızda gelenekleri de yaşatmak istiyoruz bir taraftan, ancak bunların sokaklarda caddelerde yapılması çağdaş görünüm açısından çok uygun değil. Ama şu anki olanaklar Burdur’da düğün alanının yetersizliği vatandaşımızı sokak düğünlerine zorluyor. Şimdilik bu anlamda her hangi bir kısıtlayıcı tedbir düşüncemiz yok.” İfadelerini kullandı.
Vatandaşlardan okulu ve kazan yemekli düğünlerden vazgeçmelerini isteyen Ercengiz şunları söyledi; “Vatandaşlarımızdan bir ricam var. Belki birkaç sektörü besleyen bir yaklaşım, tarz ama, yapana oldukça yıkıcı bir ekonomik yük. Bu açıdan baktığımızda aslında düğünleri bir eğlence bir mutlu gün olarak yaşarken ertesi gün, borcunu ödemeyi düşünen insanlarımız var. Bu açıdan ben en azından oku geleneğinden başlamak üzere, gelenekleri daha çağa uygun ve ekonomik hale getirilmesinin tarafıyım. Keşke şöyle yapabilsek ben bunu gönülden yürekten istiyorum. Bu düğünleri yapan insanlarımızın da toplum baskısı, mahalle baskısı dediğimiz kavram var. Şunun için yapıyor acaba yapmaksak ayıplanır mıyım, kınanır mıyım? Diye yapıyor. Bir evladının düğünü yaptıktan sonra o borcu ödemek zorunda kalan ailelerimiz var. Bu anlamda eğer üzerimize bir görev düşüyor ise ki; bu konuda kendimi sorumlu hissediyorum. Bir çağrıda bulunalım vatandaşımıza diyelim ki bir kuru pasta ile de düğün olabilir. Davetiye ile de düğün olabilir. Yani okunun veya davetiyenin maksadı eşini dostunu bu düğünden haberdar etmek ise, bu düğüne en ekonomik şekilde nasıl haberdar edilecek ise, o şekilde haberdar edilmelidir bence. Burada bakın kullanılan kağıda varıncaya kadar, her şeyi doğru hesap etmeliyiz. Yani geri dönüşüme uygun kağıtlar kullanabiliriz. Kullandığımız sadece açılıp bakılıp atılıyor. Oku olarak gelen gömlek, ya da havlular kullanılmadan bir kenara atılıyor. Buda milli servete, hane ekonomimize zarar olarak giriyor. Bence bunu hızlı bir şekilde bir toplum konsensüsü sağlayıp, bir toplum hareketi haline getirip bu gelenekten vaz geçmemiz gerekir diye düşünüyorum Ben gerçekten üzülüyorum. Bizde yemek geleneği şöyle idi, Düğün günü akşamı dışarıdan gelen yakınlara bu yemek verilirdi. Bu iş artık sektör haline geldi. Düğün organizasyoncu arkadaşlar söylediklerimden alınabilir. Ama farklı organizasyonlar ile bunu yapabiliriz. Bu konuda halkımızdan rica ediyorum önümüzdeki sezon şöyle biraz biraz el frenini çekelim, bu konuda alışkanlıklarımızı değiştirelim. Kimse bizi kınamaz. Bir kere birisi bu işi yapmamaya başladığında, yavaş yavaş bu alışkanlık değişecek diye düşünüyorum.”