AK Parti Burdur Belediye Meclisi Grubu, şehrimizde geçen hafta içme suyuna yapılan % 30’luk zammın ardından yaptığı çıkıştan sonra dün de Burdur Belediyesinin 16 Ekim tarihinde gerçekleştirdiği özel okul arazisi satışı konusunda harekete geçerek, bu satışını iptalini hukuki zemine taşıdı.
AK Parti Burdur Belediye Meclis Üyelerinin tamamının imzasıyla, dün Burdur Adliyesi’ne yapılan başvuruda, yürütmenin durdurması talep edilerek, ihalenin iptali için dava açıldı. Söz konusu gelişmenin önümüzdeki günlerde, Burdur siyasetini etkilemesi, epey tartışılması, gündemi belirlemesi bekleniyor…
AK Parti Burdur İl Başkanı Mehmet Fatih Çınar, beraberindeki Meclis üyeleri ile birlikte ihalenin iptali için yaptığı başvurunun ardından, Gazetemize Meclis Grup Sözcüsü Volkan Mengi ile birlikte açıklamalar yaptı.
‘Açık teklif usülü yanlıştı,
satış ihalesi kapalı teklifle olmalıydı’
Çınar, “Bilindiği gibi Belediyeler mal ve hizmet alımlarını 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na göre, satışları, arsa satışlarını ise 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’na göre yapar. 2886 sayılı ihale kanununda satışlar için iki türlü uygulanan ihale sistemi bulunuyor. Bunlardan biri kapalı teklif, diğeri ise açık teklif usulü. Burdan hangi usulün kullanılarak satış yapılacağı o yıla ait bütçe kanunundaki eşik değere göre belirlenir. Eşik değerin altındakilerin açık teklif, üstündekilerin ise kapalı teklif usulü ile ihalesi yapılır. 2014 yılı bütçe kanununda eşik değer 1 milyon 600 bin lira olarak belirlenmiş. Belediye yönetimi de özel okul alanı olarak satışa çıkardığı arsanın muhammen bedelini 2 milyon 850 bin lira olarak tespit etti. Eşik değer uygulamasına göre, kanunda her şey net belli, söz konusu arazinin satış ihalesi kapalı teklif usulü ile yapılmalıydı. Oysa; ihale açık teklif usulü ile yapılarak usul yanlışlığı yapıldı. Bu hatanın düzeltilmesi için konuyu yargıya taşıdık” açıklamasını yaptı.
Rekabet şartları oluşmadı
Aynı zamanda kendisi de Belediye Meclis Üyesi olan AK Parti İl Başkanı M. Fatih Çınar, özel okul alanı ilgili satışın kapalı teklif yöntemiyle yapılması gerektiğini belirterek, “kapalı teklif ile rekabet şartları daha mümkün olabilirdi. Daha çok taliplinin gelmesi demek de arsa bedelinin çok daha fazla fiyata satılması demekti. Üstelik kapalı teklif usulü ihale süreleri ve taliplileri çoğaltmak açısından daha etkin bir süreci içeriyor. CHP’nin yönettiği Burdur Belediyesi, açık teklif usulünü deneyerek sadece hata yapmakla kalmadı, sadece tek bir firma ihaleye katılarak, muhammen bedel üzerinden çok cüz i bir miktarda artırım yapmış, (25 bin liralık artı teklifle toplam 2 milyon 875 bin TL) rekabet şartları oluşmamış, Burdur’un bir kazanımı olan şehrimizde Belediye’nin elindeki en değerli arsalardan biri çok ucuz bir bedelle elden çıkarılmıştır” eleştirilerini yöneltti.
AK Parti Mecli Grubu Sözcüsü Volkan Mengi’de; Grup olarak, böyle bir kıymetli kazanımın, arazinin böylesine basit hatalarla heba edilmemesi , yatırımcının da mağdur olmaması için yürütmeyi durdurma talebiyle, ihalenin iptali için dava açtıklarını bildirdi.
Mengi, ihale yönteminin yanısıra, hazırlanan şartnamede de “Milli Eğitim Bakanlığı’ndan alınmış özel okul yapma ön izin belgesi olması” ibaresinin de konarak, “rekabet şartlarının ihlal edildiğini, ihale yönetiminin temel amacı olan rebaketi artırmak bir yana, adeta kişiye özel bir ihale ortamı oluşturularak rekabetin sınırlandırılmak istendiğini” öne sürdü.
Halkçı, Devletçi olduğunu, kaynakları
etkin ve akılcı kullanacağını vaad edenler nerede?
Gazetemize konuşan Çınar, “halkçı olduğunu, devletçi olduğunu iddia edenler, bu ilkeleri temel prensipleri edinen, Burdur’da kaynakları etkin ve akılcı kullanma iddiası taşıyanlar, gerek 30 Mart 2014 yerel seçimleri öncesinde gerekse 10 yıllık süreçte muhalefet dönemlerinde, Belediye Meclisinde sıkça bu söylemleri dillendirenler, bu vaadleri verenler, her nedense bu arsa satışı ihalesinde bunları görmezden geldiler. Aceleyle, panik halinde ‘Belediye’ye kaynak sağlıyoruz’ gerekçesiyle bu yanlışa imza attılar” dedi.
AK Parti İl Başkanı Çınar, bu tür arsa satışlarına karşı olmadıklarının altını çizerken, “elbette yerel yönetimler, belediyeler daha fazla hizmet için, daha fazla finans bulabilmek için gerektiğinde arsa satışı yapabilirler. Lakin, bu satışların usül ve yöntemi uygun olmalı, satış fiyatları da kıymetini bulduğu takdirde, arazi satışları anlam kazanır” değerlendirmesinde bulundu.
İptalini istedikleri bu satışın asla bir yatırımı engelleme olmadığını , bilakis yatırımcının da bu yanlış dolayısıyla mağdur olmasının önüne geçmek olduğunu dile getiren Çınar, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: “sözkonusu satış; Sayıştay Denetçileri, Mülkiye Müfettişleri tarafından ileride yapılacak rutin denetimler esnasında mutlaka ortaya çıkar. Bu durumda hem yatırımcının hem de okula kayıt yaptıran çocukların ve velilerin mağduriyetine yol açabilir. İşte, biz böyle olumsuz bir gelişmenin de olmaması, bu ihalede görev alan belediye yönetiminin, personelin zarar görmemesi için, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi için dava açtık.”
ÖZEL OKUL ARAZİSİ
Bilindiği gibi; Dershanelerin kapatılma süreci ile birlikte devletin de özel okulların açılmasına verdiği teşviklerle birlikte Burdur’da da yeni özel okul açma girişimleri hız kazandı. 30 Mart 2014 yerel seçiminin ardından işbaşı yapan Ali Orkun Ercengiz başkanlığındaki yeni Belediye yönetimi de, Belediye’ye daha fazla kaynak sağlama arayışları doğrultusunda, Burdur-Tefenni yolunda (yeni mezarlık sahasında, atıl durumdaki sürücü kursu sahası) 21 bin 373 metrekarelik, Belediye hizmet binası sahası olarak belirlenen bu arazide, imar değişikliği yaparak, özel okul alanına çevirdi. Yapılan hazırlıkların ardından satışa çıkarılan arsanın ihalesi 16 Ekim 2014 tarihinde yapıldı. Bu arsa, tek teklif veren Yiğit Çetin Özel Eğitim Kurumları tarafından 2 milyon 875 bin lira’ya satın alındı.