Burdur’da geçen yıl trafik kazasında hayatını kaybeden 19 yaşındaki Üniversite öğrencisi Medine Gizem Çakal’ın babası Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz, 112 Sağlık ekipleri, BİMTAŞ Şirketi Yetkilileri ve Olay Yeri İnceleme ve Trafik polisleri hakkında görevi ihmal, Görevi kötüye kullanma iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.
Ömer Çakal yaptığı açıklamada kızının hayatını kaybettiği olayada Kamu görevlilerinin adaletsizlik yaptığını düşündüğünü söyledi.
Çakal “Kızımın olayında Kamu görevlilerinin adaletsizlik yaptığını düşünüyorum. Elime geçirdiğim belgeleri de Cumhuriyet Savcısına sunarak suç duyurusunda bulunmaya geldim. Olay yeri inceleme ekiplerinin, 112 ekiplerinin görevini eksik yaptığı kanaatindeyim. Ayrıca Belediye Başkanı ve Burdur encümenleri nüfuzlarını kullanarak adaleti yanıltmışlardır. Bu sayede şahıs bir gün bile cezaevine girmemiştir.” dedi.
İlk yapılan Olay yeri inceleme tutanağında kızının yolun ortasındaymış gibi gösterilerek asli suçlu ilan edildiğini anlatan Çakal şunları söyledi; “Bunu kabullenmemiz mümkün değildir. Trafik kurallarında da Yargıtay’ın söylediği gibi şoför her ne olursa olsun yayanın can güvenliğini korumak zorundadır. Şehit Denizli Cumhuriyet Başsavcısının dosyasında gerekçeli karar açıklandı. Gerekçeli kararda şoförün suçlu olduğu ve 12 yıl hapis cezası aldığını öğrendik. Benim kızım da öğretmen olacaktı. Belki Savcı, hakim, doktor yetiştirecekti. Benim kızım da gurbete ilim irfan öğrenmeye gelmişti. Kızımın şehit olduğuna inanıyorum”.
Çakal “Kamu görevlilerinin kızımın hukukunu savunmadıklarını düşünüyorum. Olay Yeri İnceleme Tutanakları ve Burdur Belediyesi’nin nüfuzunun kullanılmasının etkisiyle şahıs bir gün bile cezaevine girmemiş ve Burdur Belediyesi ile BİMTAŞ Şirketi dava dışına çıkmıştır. Ortada bir ölüm var, bir genç kız öldü ama ortada suçlu yok. Biz çok büyük acı yaşıyoruz. Başta Burdur Belediye Başkanı ve encümen üyeleri hakkında ayrıca Olay Yeri İnceleme, 112 Acil Tıp Ekibi ve Trafik Polisleri hakkında görevlerini kötüye kullandıkları için suç duyurusunda bulunuyorum. Adaleti yanılttıklarını düşünüyorum. Görgü şahitlerinin de belirttiği gibi Kızım olay yerinde vefat ettiği halde Savcı gelmeden kızım olay yerinden uzaklaştırılmış. Denizli Cumhuriyet Başsavcısının davasında dava üç boyutlu görülürken bizim davamızda Belediye ve Şirketi dava dışında tutularak tek boyutlu görülüyor.
Mağdur ve mazlum olan, ölen benim ama ortada suçlu yok. Adaleti yanıltmak için büyük bir çaba sarfedildiğini düşünüyorum. Kızım suçlu ilan edildi. Allah kimseye evlat acısı vermesin. Çok büyük acı yaşıyoruz.Bu davanın peşini bırakmayacağız. Sonuna kadar kızımın hakkını hukukunu arayacağım. Kimse hukuksuzluk yapıpta elini kolunu sallaya sallaya gezmesin. Akşam yattıklarında başlarını yastığa koyduğunda garibanın çocuğu için üzülsünler. Bu davanın basit bir trafik kazası gibi görünerek olayın kapanmasını istemiyorum. Suçlular, görevini kötüye kullananlar, olayı karartanlar, olayın soruşturmasında ihmali olanların hepsinden şikayetçiyim. Kızıma bu haksızlığı yapanlardan hem bu dünyada hem öbür dünyada şikayetçiyim” ifadelerini kullandı.
