KURUMA tehlikesi yaşanan Türkiye’nin 7’nci büyük gölü Burdur Gölü’nde su seviyesi 1 yılda 1.22 metre, 50 yılda ise 19.51 metre düştü. Yüzeyinde 50 yılda yüzde 46 azalma yaşanan, kıyısında çatlamış toprak örtüsü oluşan ve 3 metre yüksekliğinde iskelenin suya yaklaşık 7 metre uzaklıkta kaldığı gölde, hızlı çekilmeye kar ve yağmur can suyu oldu.
Türkiye’nin yedinci büyük gölü olan Burdur Gölü’nde 2021 yılı ocak ayında 839.33 metre olan göl suyu yüksekliği bu yıl 15 Ocak’ta 838.11 metre ölçüldü. Burdur Gölü’ndeki su seviyesinde 1 yılda 1.22 metre düşüş meydana geldi. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 1959 yılı aralık ayından itibaren düzenli olarak göl seviyesi ölçümü yapılan Burdur Gölü’nde ilk ölçüm 851,32 metre olarak kayıtlara geçti. Göl, 1970 yılı mayıs ayında 857.62 metre ile en yüksek seviyesine ulaştı. Göldeki su seviyesinde, en yüksek ölçümün yapıldığı 1970 yılından sonra 52 yılda 19.51 metre azalma yaşandı.
Aralık 1959’da 205,54 kilometrekare ölçülen gölün yüzeyi, 1 Haziran 2021 itibarıyla 123,45 kilometrekareye, 6062,48 hektometreküp olarak ölçülen hacim ise 3731,67 hektometreküpe düştü. Gölde su yüzeyinin 50 yılda yaklaşık yüzde 46 azaldığı belirtildi. Burdur Gölü’ndeki kuraklık nedeniyle geçmiş yıllarda sahil olarak kullanılan Şeker Plajı, halk plajı ve göl kıyılarında çatlamış toprak örtüsü oluştu. Gölde çekilme yaşanan bazı alanlarda ise çalı ve otların oluştuğu gözlendi. Halk plajında 5 yıl önce göl suyunun yüzeyinde yer alan 3 metre yüksekliğindeki iskele, bugünlerde suya yaklaşık 7 metre uzaklıkta bulunuyor.
Göldeki çekilme ve kurumanın en büyük nedenleri arasında gölü besleyen, akarsu ve yer altı suyu kaynaklarının rejimine olumsuz insan müdahalesi, tarımsal sulamada teknolojik gelişmelerin kullanılmaması, su sarfiyatının yüksek olması, havzada kaçak sondaj kuyuları vasıtasıyla kaçak su kullanımı yer alıyor. Burdur Gölü’nün yağışların azlığı dolayısıyla yaşanan kuraklık nedeniyle hızlı hızlı bir şekilde çekildiğini dile getiren Jeoloji Mühendisleri Odası Burdur Şube Başkanı Hüseyin Tarhan “Kuraklık aynı zamanda yeraltı sularındaki akifer (alt ve üst kısımlar geçirgen veya geçirimsiz tabakalardan oluşan ve yar altı sularını taşıyan tabakalardır) seviyesinin de düşmesine sebep oldu. Bu da dolaylı olarak göldeki su seviyesinin düşmesine sebep oluyor” dedi.
Kar yağışının göldeki su seviyesinin artmasına faydası olacağını anlatan Tarhan, şunları söyledi:
“Son yağışlar göle çok çok faydalı oldu ancak çifçilerimizin sulama sitemlerinin damlama, yağmurlama sulama sistemine geçmeleri ve suya ihtiyacı daha az olan bitkilere rağbet göstermeleri gerekiyor. Sularımız sonsuz ve sorunsuz değil. Son yağışlarla yeraltı kaynaklarımız biraz daha yükseldi, biraz daha beslendi, inşallah daha fazla olur ve daha fazla beslenir ama biz vahşi sulama sistemini bitirip, düzenli sistematik minimum şekilde suyu kullanıp maksimum şekilde verim elde edecek sistemi kurmamız lazım. Suyu geleceğe, çocuklarımıza bırakacak şekilde kullanmamız lazım.”
