CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, “Doğal afetler genellikle bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmasının ve yayılmasının nedenleri olarak bilinmektedir. Bu nedenle bölgede ivedilikle yapılması gereken salgın hastalık riskinin araştırılarak hızlıca önlemler geliştirilmesidir. Toplu yaşam alanlarında çocuklarımızda ortaya çıkabilecek kızamık, kabakulak gibi hızlı yayılabilecek vakalara karşı aşılamaya hazırlıklı olunmalıdır. Depremin etkilediği on ilde mevsim koşullarının soğuk olması ve sağlık hizmetlerindeki aksamalar nedeniyle akut solunum yolu enfeksiyonları ve temas ile bulaşan bit, uyuz, mantar gibi hastalıklar ile ishalli hastalıkların bölgede artma olasılığının yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle deprem bölgelerinde her açıdan sağlıklı yaşam koşullarının oluşturulması büyük acılar yaşamış bölge insanlarının yeni acılar yaşamaması için hayati önemdedir.” dedi.
CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, deprem bölgesinde yaşanabilecek salgın hastalıklara dikkat çekmek amacıyla basın açıklaması yaptı.
Göker açıklamasında şunları söyledi;“6 Şubat 2023 tarihinde ve sonrasında meydana gelen depremlerde binlerce vatandaşımızın hayatını kaybetmesi ve felaketin etkisiyle bölgelerde yaşanan dramlar milletçe derin acılar ve üzüntüler yaşamamıza neden olmuştur. Yıllarca alınmayan önlemler, bilim insanlarının uyarılarının dikkate alınmaması, gözü doymayan servet ve rant hırsları, bile bile büyük acıların yaşanmasına neden olmuştur. Halkımızın yaşadığı en acı günlerin ilk 72 saatinde hükümet vatandaşlarımızın yanında olamamış, üstüne üstlük bu acılardan bile siyasi rant devşirme çabaları içine girmiştir. Bir hekim olarak bu tartışmalardan daha çok bölgede yaşanabilecek salgın hastalıklara dikkat çekmek amacıyla bu basın açıklamasını yapıyorum. Birçok meslek örgütümüzün ve uzmanların dikkat çektiği üzere bölgede salgın hastalık riski her geçen gün artmaktadır. Yaşanan acıların üzerine yenilerinin yaşanmaması için bir an önce önlemler alınmalıdır. Bölgede yaptığımız incelemelerde barınma, beslenme, hijyen koşulları, sağlıklı içme ve kullanma suyuna erişimdeki sorunlar ile sağlık hizmetlerine ulaşımdaki güçlükler bulaşıcı hastalıklara yakalanma riskinin arttığını göstermektedir. Deprem sonrası oluşturulan geçici yerleşim bölgelerindeki kalabalık ve sağlıksız yaşam koşulları özellikle çocuklarımız başta olmak üzere çeşitli salgın hastalıkların yayılması tehlikesinin arttığını göstermektedir. Doğal afetler genellikle bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkmasının ve yayılmasının nedenleri olarak bilinmektedir. Bu nedenle bölgede ivedilikle yapılması gereken salgın hastalık riskinin araştırılarak hızlıca önlemler geliştirilmesidir. Toplu yaşam alanlarında çocuklarımızda ortaya çıkabilecek kızamık, kabakulak gibi hızlı yayılabilecek vakalara karşı aşılamaya hazırlıklı olunmalıdır. Depremin etkilediği on ilde mevsim koşullarının soğuk olması ve sağlık hizmetlerindeki aksamalar nedeniyle akut solunum yolu enfeksiyonları ve temas ile bulaşan bit, uyuz, mantar gibi hastalıklar ile ishalli hastalıkların bölgede artma olasılığının yüksek olduğu tahmin edilmektedir. Bu nedenle deprem bölgelerinde her açıdan sağlıklı yaşam koşullarının oluşturulması büyük acılar yaşamış bölge insanlarının yeni acılar yaşamaması için hayati önemdedir. İlk günlerden başlayarak devam eden organizasyon sorunu bir an önce çözülmeli, bölgedeki ihtiyaçların koordineli bir şekilde ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması sağlanmalıdır. İlaca erişim kolaylaştırılmalı, oluşabilecek salgınlar ve çocuklarımızın çocukluk aşılarının tamamlanması için aşılamaya hazır olunmalı, çeşitli sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi partilerin dayanışma çabaları engellenmemeli, geniş bir coğrafyada meydana gelen felaketi tek elden yönetme inadından vazgeçerek, ulusça hep birlikte bölge insanımızın yaraları sarılmalıdır. Saygılarımla…”