Burdur’da 2006 yılında açılan Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi (MAKÜ), Türkiye’nin iddialı üniversiteleri arasına girmek için büyümesini sürdürüyor.
Kurulduğunda, bünyesinde 3 fakülte, 5 meslek yüksekokulu ile 11 bin 421 öğrencisi bulunan MAKÜ, bugün 7 fakülte, 6 yüksekokul, 4 enstitü, 10 meslek yüksekokulu ve 20 bin 200 öğrencisiyle gelişimini sürdürüyor.
7 YILDA 2 KAT BÜYÜDÜ
Türkiye’nin iddialı üniversitelerinden birisi olma yolunda ilerlediklerini belirten MAKÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Saatcı, akademik personel sayısının 236’dan 650’ye, idari personel sayısının 150’den 322’ye, kapalı alanın 62 bin metrekareden 208 bin metrekareye çıktığını söyledi. MAKÜ’nün 2 yerleşkesinin bulunduğunu kaydeden Prof. Dr. Saatcı, yerleşkelerde çok ciddi altyapı çalışmaları yapıldığını belirtti.
MARKA ÜNİVERSİTE
Her fakülte ve her eğitim birimine sahip bir üniversite olmaktan ziyade sahip olduklarıyla ön plana çıkan bir üniversite olmak istediklerini vurgulayan Prof. Dr. Saatcı, Sahip olduklarımızı markalaştırmak istiyoruz. Fakülte ve meslek yüksekokullarının eğitim kalitesini artırmak yolunda çalışıyoruz. Bunun karşılığı olarak eğitim fakültesinden mezun olan öğrencilerimiz öğretmen atama sınavlarında her yıl ilk üçte yer alıyor dedi.
PROJE ÜRETEN ÜNİVERSİTE
Prof. Dr. Saatcı, Üniversitemizi belli bir mecraya doğru yönlendirmek istiyoruz. Bu mecra, fikir üreten, proje üreten üniversite. MAKÜ’nün üretmiş olduğu, uyguladığı projelerle anılması amacımızı Bundan sonraki hedeflerimiz bu yönde gidecek diye konuştu. Prof. Dr. Saatcı, gelecek yıl, mühendislik fakültesi bünyesinde mimarlık ve bilgisayar mühendisliği, iktisadi ve idari bilimler fakültesi bünyesinde uluslararası ilişkiler ile finans bölümü ile meslek yüksekokulları bünyesinde yaşlı ve hasta bakımı ile hemşirelik bölümü açmayı planladıklarını aktardı.
GÖLE UYARI SİSTEMİ
Burdur Gölü ile ilgili araştırmalar yaptıklarını vurgulayan Rektör Saatcı, gölde biyolojik kirlilik olduğunu ancak arsenik miktarının düşük olduğunu belirtti. Göldeki arsenik miktarının içilebilir sudaki arsenik miktarından daha düşük olduğuna değinen Prof. Dr. Saatcı, Gölle ilgili çalışmalarımız bitmiş değil. Biz gölden kaçtıkça göl bizden kaçıyor. Göle temas edip en azından onun acılarını hissetmemiz lazım. Bunun için online takip sistemi kuruyoruz. Göldeki her saniyenin değişiminin bize geleceği bir sistem kuruyoruz. Bütün veriler bize aktarılacak diye konuştu.