EKOSİSTEMİ Koruma ve BUrdur Gölü’ne Hayat Verelim Derneği Onursal Başkanı Dr. Öğretim üyesi-Avukat Süleyman Faki, Burdur Gölü ile ilgili düzenlenen çalıştaylardan somut sonuçlar beklediklerini bildirdi.
“Burdur Gölü günümüze kadar geldi ama biz inşallah yeni nesillere aynı şekilde aynı güzelliklerle teslim edebiliriz” diyen Faki; “Biz 50 senedir gölümüzün yaklaşık yüzde 50’sinin çekildiğini biliyoruz, gözlemliyoruz. Bunlar Gökyüzünden de çekilen fotoğraflarla tepit edilmiş” dedi.
Faki; “Gölün kurtarılması ile ilgili yapılması gereken bir çok çalışma var. Bu sadece devletin görevi değil, Burdurumuzun, Burdurlu Sivil Toplum Kuruluşlarının, Burdurlu idarecilerin, yerel yöneticilerin hep birlikte yapması gereken bir çalışma. Bu çalışmalar yapılmıyor mu? Tabiki yapılıyor. Bundan 7-8 yıl önce ilk defa Burdur Gölü ile başlayan Acil Eylem planı çerçevesinde Burdur Gölü’nü kurtarma çalışmaları Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından başladı. O zamandan bu yana bir sürü çalıştaylar, çalışmalar yapıldı ama ortada somut bir şey var mı dersek. Maalesef ki yok. Yapılan çalışamların hepsi kağıt üzerinde kalıyor ya da soyut düzeyde çalışmalar var. Tabi çalışmaların hiç olmaması da kötü. Ama bu çalışmalrında meyvesini biz Burdurlu olarak, Burdur Gölü olarak görmek istiyoruz. Bu güzelliği yaşamak istiyoruz. Çünkü Burdur gölümüz giderse bizim Burdur’umuzun o güzelliği, gerdanlığı gitmiş olacak. Burdur’un iklimine yönelik, gölde yaşayan kuşlara yönelik güzellik maalesef yok olacak. Biz bunu istemiyoruz. Yapılan çalıştaylardan bir an önce somut neticeler elde edilmesini Burdurlular olarak bekliyoruz, istiyoruz” diye konuştu.
Burdur Gölü ekolojik dengesinin korunmasının önemine dikkat çeken Faki şöyle konuştu; Burdur Gölü’nün suyla, tarımla, iklim örtüsüyle alakalı bir ekolojik dengesi var. Göl çevresindeki köylerde yaşayan vatandaşlarımız Burdurumuzun etrafındaki kalabilen sulak alanları Gölümüzün çevresindeki suları gerek ruhsatlı, gerek ruhsatsız sondajlarla maalesef bu suyu çekiyorlar. Gölün etrafındaki bitki örtüsünün yağmurlama sulama sistemi ile sulanması lazım. Vahşi sulamanın olmaması lazım. Çevrede yaşayan vatandaşların bir şekilde bilinçlendirilmesi lazım. Bu konuda da devlet üzerine düşen görevleri yapması lazım. Biliyoruz ki yapıyor ama biz somut sonuçlar ekliyoruz devletimizden. Şu ana adar Burdur gölü ile ilgili sadece seyretmekle kalıyoruz, ah vah demekle kalıyoruz. Göllerimiz kuraklığa, susuzluğa kurban ediliyor. Ne yapılması gerekiyorsa istiyoruz. Başka yerlerden de su kaynakları getirmek gerekiyor ise gölümüze bu şekilde besleme yapılmasını da istiyoruz. Bu güzelliklerin yok olmasını istemiyoruz.”