Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na destek vermek amacıyla Burdur’a geldi.
Partisinin Burdur İl Başkanlığı’nda gazetecilere açıklama yapan Uysal, Türkiye’nin kritik bir eşikte olduğunu söyledi. Uysal DP olarak dün olduğu gibi bugünde milletin hak davasını tutup kaldırmak adına yürüdüğümüz bu müsbarek yolda vatandaşlarımızla buluşuyoruz. Trükiyede dalga dalga zihinlerin buluşturulduğunu kaydeden Uysal Türkiye’de yeniden milli birlik ve beraberliği, demokrasiyi, hukuku ve adaleti tesis edecek bir siyaset anlayışı ve aklıyla, büyük Türk milletini buluşturma mecburiyetinde olduklarını söyledi.
Türkiyede milli birlik ve beraberliği, yeniden demokrasiyi, hukuku, yeniden adaleti tesis edecek bir siyaset anlayışı ve aklıyla bu büyük milleti buluşturma mecburiyetimiz vardır diyen Uysal Türkiye’nin kimliklerin yarıştırıldığı, mağduriyetlerin yeni mağduriyetler yaratılarak yarıştırıldığı, yaşanılan travmaların yeni travmalar yaratırcasına Türkiye’deki kutuplaşmayı ve bölünmüşlüğü derinleştirdiğini gördüyoruz. Bu anlayışların karşısında Türkiye’de geleceğini yaşadığı topraklarda gören, Türkiye’yi yeniden sadece bulunduğu coğrafyada değil, etki ve ilgi alanında bulunan manevi coğrafyamız dediğimiz bu coğrafyada hakim kılabilmek, hükümranlığını ve sözünün değerini artırabilmek adına bu mücadeleyi veriyoruz” diye konuştu.
“İslam dünyasının önemli başkentlerinde kan ve gözyaşının fışkırdığını hep beraber yaşadık. Bu kan ve gözyaşının fışkırdığı bir iklim içerisinde Türkiye’nin olaylara müdahil olabilme fırsatının ve imkanının kalmadığını gördük. İtibarının sıfırlandığını gördük. Türkiye’nin adeta siyaseten hiçleştirildiğini gördük. Pek çok ülkede büyükelçisi bulunmayan, pek çok konsolosluğunu tahliye etmek zorunda kalmış bir Türkiye portresinin buralarda sözünün geçebilme imkanı yoktur. Musul’da, Birinci Dünya Savaşı ile Misak-ı Milli sınırlarımızın içerisinde olmasına rağmen bir hicran olarak bu milletin derin vicdanında ve hafızasında yaşattığı, o varlığı orada simgeleştiren, bayrağımızın dalgalandırıldığı konsolosluğumuzun bugün bir terör örgütünün, ama iktidar tarafından AKP tarafından terör örgütü dahi denilemeyen bir örgütün karargahı haline geldiğini gödük.
Türkiye’nin yeEniden fabrika ayarlarına dönebilmesi için, kendi sınırları içerisinde egemenliğini bir yandan PKK’YLA BİR YANDAN BÖLÜCÜ başıyla Pazarlık ederek ikiye böldüğü bir zemin içerisinde Hakkaride hükmünüz geçmiyor ise bu bölgede hükmünüzün geçmesini bekleyemezsiniz diyen Uysal Türkiye’nin yeniden demokrasi temelinde, hukuk temelinde, demokratik kanalları işleterek, hukukuk işlemesinin önündeki engelleri kaldırarak pek çok kritik meselesini çözebileceğine inandıklarını bildirdi.
Bu nedenle Türkiye’nin yeni bir iklime geçmesi, yeni bir iklime evrilebilmesi adına cumhurbaşkanı seçiminin kritik öneme sahip olduğunu vurgulayan Uysal, şöyle devam etti:
“Türkiye’nin birliğinden yana, hukuk devletinden yana, parlamenter demokrasiden yana bir tavırla beraber, milletimize ifade ettiğimiz çerçevede geniş bir paydada buluşulabilmesi adına, Türkiye’yi kutuplaşma iklimi içerisinde operasyonların ülkesi haline getirenlere karşı ortak paydada buluşmak adına Demokrat Parti olarak, her vesilede Demokrat Parti’li kimliğini ifade eden, akademik geçmişi, hizmetleri, diplomatik tecrübesiyle Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğlu’nun şahsında bunu bir fırsat olarak değerlendiriyoruz.”
“Tayyip Erdoğan kaybettiğinde sadece kendisi kaybedecektir ama bütün vatandaşlarımız bilmelidir ki; eğer Ekmeleddin İhsanoğlu kaybederse onun şahsında AKP’ye oy veren vatandaşlarımız da dahil olmak üzere bütün insanlarımız, bütün vatandaşlarımız kaybedecektir” ifadesine killanan Uysal, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu nedenle böyle bir eşikte sorumlu bir siyasetin sahibi olarak, sağ duyunun adresi olmuş bu büyük milletin ‘altın oran uyum noktası’ diye de tabir edebileceğimiz bir kimyayı siyasette uygulamış, kıt kanaat imkanların olduğu dönemlerde Türkiye’de büyük hizmetleri ve icraatları ortaya koymuş bir siyasetin bugünkü temsilcileri olarak, geçmişimizin kı
lavuzluğunda abide şahsiyetlerimizin ortaya koyduğu fikirler manzumesi etrafında bizler de CHP’nin ve MHP’nin çatı aday teklifiyle beraber, hiç bir kompleks göstermeden Türkiye’nin böyle bir eşikte aldığı kararı olgunlaştırma anlamında üzerimize düşen vazifeyi net ifadelerle yerine getirdik.”
