BAKAN DÖNMEZ “MADENLER DE BİZİM ÇEVRE DE” | Gündemburdur.com
Son güncellenme :18.12.2021 21:35

Anasayfa > Burdur, Genel, Güncel > BAKAN DÖNMEZ “MADENLER DE BİZİM ÇEVRE DE”

18.12.2021 Cts, 21:35

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bir dizi programa katılmak için Burdur’a geldi.  Bakan Dönmez Burdur’da ilk olarak Valiliği ziyaret etti. Özel uçakla Isparta Süleyman Demirel Havalimanı’na inen Dönmez’i Havaalanında Vali Ali Arslantaş, Ak Parti Burdur Milletvekilleri Bayram Özçelik ve Yasin Uğur karşıladı.
Burdur Valiliğine gelişinde Valilik defterini imzalayan Bakan Dönmez Vali Ali Arslantaş ile bir süre görüştü. Dönmez daha sonra İl Özel İdaresi Meclis Salonu’nda düzenlenen Enerji Koordinasyon toplantısına katıldı. Toplantıya Kaymakamlar, İlçe Belediye Başkanları, Sektör Temsilcileri ve STK Temsilcileri katıldı. Toplantı sonunda basın mensuplarına açıklama yapan Bakan Dönmez “Bugün Burdur ilimizde enerji ve tabii kaynaklar alanında ilin hem elektrik hem gaz dağıtım hem de madencilik alanındaki faaliyetlerindeki gelişmeleri masaya yatırdık. Önümüzdeki dönem yapılması gereken projeleri, planlamaları da masaya yatırdık. Etraflıca herkese söz verdik. Onlarda görüş, öneri istek Sve taleplerini bizimle paylaştılar. Son derece verimli, faydalı bir toplantı oldu. Burdur ilimizin nazarımızda çok farklı bir yönü var. Tam Torosların üzerin Akdeniz’e geçiş koridorunda yer alan hem tarımsal faaliyetlerin yürütüldüğü hem de turizmin geliştiği sanayinin de bazı özel ihtisas alanlarında geliştiği kentlerimizden birisi.  Madencilik açısından mermer açısından baktığımızda ülkemizin bu alanda en çok maden faaliyetinin yer aldığı kentlerimizden bir tanesi. Bu açıdan madencilik sektörümüze geniş kapsamlı istişarelerde bulunduk. Neredeyse 10 bin civarında insanımızı bu sektörde, bu ilde istihdam ediyoruz. Daha katma değerli, daha uç ürünler nasıl yapılabilir bunları tartıştık. Burdur Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımız üçüncü OSB’den bahsetti. Özellikle mermercilikle alakalı uç ürünlerin işleme tesislerinin yapıldığı, belki mermercilik makinalarının da burada yapıldığı bir OSB’den bahsediyoruz. Biz de bu OSB’ye olan desteğimizi burada yenilemiş olduk.
Diğer yandan Burdur 2008 yılından bu tarafa doğalgaz kullanan kentlerimizden birisi. Merkezde doğalgaz kullanırken buna ilave olarak Bucak, Gölhisar ve Yusufça Beldelerimizde de doğalgaz var. Ama diğer ilçe ve beldelerimize doğal gaz getirilmesi yönünde talepler var. Şu anda Ağlasun ilçemizde büyük oranda yatırımlar tamamlandı. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında belki Ocak belki Şubat ayında Ağlasun doğalgazı kullanmaya başlayacak. Kızılkaya Beldemizi de 2024 gibi planlamıştık. Şimdi dağıtım yetkilileriyle görüştük. 1 yıl öne çekmek suretiyle Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Kızılkaya beldemizde doğalgazı kullanmaya başlayacak. Bunun yanı sıra diğer ilçe ve beldelerimizle ilgili çalışmaların hızlandırılmasına yönelik ilgili şirketlerimize ve kurumlarımıza da talimatlarımızı yeniledik. İnşallah oralarda da önümüzdeki dönemde doğalgazı kullanma imkanına kavuşuruz. Şu anda etüd, planlama ve projelendirme çalışmaları devam ediyor. Yakın bir gelecekte o takvimi de sizlerle paylaşmış olacağız.
Elektrik dağıtımıyla ilgili olarak yine elektrik dağıtım şirketimizin yetkilileriyle Burdur’da yapılan çalışmalar hakkında geniş boyutlu bilgilendirmeler aldık. Geçtiğimiz yıl dağıtım alanında yaklaşık 58-60 milyon liralık bir yatırım yapıldı. Bu yılda 76 milyon liralık bir yatırım bütçesi söz konusu. Özellikle yeni dönemde kırsal alandaki şebeke ve trafo merkezlerinin yenilenmesi ve güç artışına ağırlık vereceğimizi de söyledik. Burada belediye başkanlarımız, çiftçilerimizin birlikleri odaları da özellikle Burdur’un son yıllarda artan tarımsal faaliyetlerinde elektrik enerjisine daha yoğun bir ihtiyaç duyulduğu, oradaki faaliyetlerde aksama ve eksikliklerin süratle giderilmesi yönünde talepleri oldu. Biz de ilgili arkadaşlarımıza işlerin hızlandırılması ile ilgili talimatlarımızı yenilemiş olduk. İnşallah en kısa süre içeresinde adı geçen ilçelerimizin, beldelerimizin özellikle kırsalında yer alan köylerimizde bu sorunları aşmış olacağız.
Bir de çiftçilerimize dönük olarak şunu da ifade etmek istiyorum. Çiftçilerimizden de bu yönde talep geldi. Biz de bunu sonuna kadar destekliyoruz. Çiftçilerimizin enerji ihtiyaçlarını karşılayabilmek için yenilenebilir enerji kaynaklarından azami ölçüde yararlanmasına dönük olarak mevzuat eksikliklerimizi tamamladık. Artık bundan sonra çiftçilerimiz gerek tarlasında gerekse evinde ya da işletmesinde çatılarında güneş panellerini kurmak suretiyle elektrik enerjisi ihtiyaçlarını karşılayabilecekler. Sulamayla ilgili çeşitli çözüm önerileri var. Özellikle kırsaldan gelen bu taleplere pozitif ayrımcılık yapılması yönünde de bir yaklaşım belirledik ve ilgili şirketdeki arkadaşlarımıza da bunu huzurlarında ifade etmiş olduk” Dedi.  Bakan Dönmez daha sonra partisinin Burdur Necip Fazıl Kısakürek Konferans Salonu’nda düzenlediği Teşkilat Akademisi toplantısında partililere hitap etti.  Bakan Dönmez’e salona girişinde Burdur’a has Ceviz ezmesi ikram edildi.

ENERJİ Ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez Enerji ve tabii kaynaklar politikalarını planlarken ve yürütürken her zaman 3 E olarak vurguladığımız enerji, ekonomi ve ekoloji dengesini gözettiklerini belirterek “bu çerçevede bir hususun altını sürekli çizdik. Dedik ki madenler de bizim çevre de. Ne madenlerimizden vazgeçeriz ne de çevremizden” dedi.
Bazı programlara katılmak üzere Burdur’a gelen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Maden Sanayi İşverenleri Sendikası ile Burdur’da bir Mermer işletmesini ortaklaşa düzenlediği maden sahasına ağaç dikim törenine katıldı.
Dönmez törende yaptığı konuşmada “Türkiye ne zaman madenlerle ilgili bir adım atsa, bir takım güruh adeta bir koro halinde hep itiraz eder. Ne zaman ki akıldan, bilimden, izandan uzak ideolojileri dallanıp, budaklanır taraftar toplamaya başlarlar, işte o zaman dillerinin altındaki baklayı çıkarırlar. Biz bu hikâyeyi daha önce çok gördük. Mesele ağaç değil, sen hala anlamadın mı deyip tüm Türkiye’yi ateşe verenler daha dün gibi hafızalarımızda. Tabi biz onların kim olduklarını, niyetlerinin ne olduğunu, neyi amaçladıklarını gayet iyi biliyoruz. Bizler enerjide bağımsızlık derken onların hazımsızlık yaşadıklarının da farkındayız. Daha önce televizyonlarda, sosyal medyada, gazetelerde, Meclisimizde, hatta bizzat sahaları gezerek yapılan ağaçlandırma çalışmalarını öncesi ve sonrası görselleriyle her zaman paylaştık kamuoyuyla” diye konuştu.
Dönmez şunları söyledi; “Bugün artık doğaya karşı sorumluluğumuz sadece ulusal boyutta değil. Dünyanın iklim değişikliğiyle mücadele ettiği bugünlerde bizler de enerjinin sorumlu bir şekilde üretilmesi için bütün planlamalarımızı buna göre yapıyoruz. Yenilenebilir enerji ve enerji verimliliğinde ciddi mesafeler kat ettik. Bugün yenilenebilir enerji kurulu gücümüz yüzde 54 seviyesine ulaştı. Son 3 yıldır devreye aldığımız kurulu gücümüzün neredeyse tamamına yakını yenilenebilir enerji kaynaklı. 2017 yılından bu yana enerji verimliliği uygulamalarından 1 milyar dolardan daha fazla bir tasarruf sağladık.
Madencilik tarafında ise Kovid-19 salgınına rağmen mevcut üretim rakamlarımızı ve pazarlarımızı koruduk.
Bu yılın ilk 11 ayında 5 milyar doların üzerinde maden ihracatı gerçekleştirdik. Yıl sonu hedefimiz ise 6 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşmak.
Madencilik ekonomik büyümenin, gelişmenin en önemlisi günümüz teknolojisinin ve pek çok sektörün altyapısını oluşturuyor. Ekonominin vazgeçilmez unsurlarından biri. Sahip olduğu yüksek katma değer ve istihdam kapasitesiyle sürekli büyümesi, geliştirilmesi ve desteklenmesi gereken bir sektör. Çünkü madencilikte yatırımcı kazanıyor, milletimiz kazanıyor, devlet kazanıyor, madenciliği besleyen alt sektörler kazanıyor. Hele ki üretim ve ihracat odaklı yeni büyüme modelimizde madencilik ekonomiyi besleyen en kritik sektörlerden biri haline gelecek.
Madencilikte hiçbir zaman taviz vermediğimiz iki kırmızı çizgimiz var: İş sağlığı, güvenliği ve çevre. Maden sahalarımızın denetimlerini biliyorsunuz; az riskli, riskli ve çok riskli olmak üzere 3 sınıfa ayırdık. Az riskli gruptaki madenlerimizi yılda en az bir, riskli grupta yer alan madenlerimizi yılda en az iki ve çok riskli gruptaki madenlerimizi ise yılda en az dört kez denetliyoruz. Güvenli ve insan odaklı madenciliğin bir iş kültürü haline gelmesi için gerekli yasal düzenlemeleri hayata geçirdik. Her bir kuralın, kanunun uygulanmasını büyük bir titizlikle takip ediyoruz. Öte yandan, üretimi tamamlanan maden sahalarının rehabilitasyonunu da hızla tamamlayarak yeniden doğaya kazandırıyoruz. Birileri madenciliği doğa karşıtı bir iş kolu gibi gösterse de aslında madencilik gerek işletme esnasında gerekse de üretim sonrası hem kazanan hem kazandıran bir iş kolu. İşletme esnasında madencilik sektörümüz, işletme sonrasında ise sahanın tarımsal üretime devam etmesiyle üreticilerimiz kazanıyor. İki yönü bir kazan-kazan durumu söz konusu burada. Bugün MASİS’in açılışını gerçekleştireceğimiz rehabilitasyon sahası da bunun en güzel örneklerinden biri. Üretimi tamamlanan sahamızda tıbbi aromatik bitkiler başta olmak üzere toplamda 246 bin metrekarelik bir alan ağaçlandırıldı. Bölgemiz 60 bin lavanta, 5 bin biberiye, 7 bin 500 badem ve 5 ton sedir karpeli ve deve dikeniyle yeniden yeşillendirildi.
Bugün tıbbi ve aromatik bitkiler başta tıp, eczacılık ve kozmetik sektörü başta olmak üzere pek çok sektörde kullanılıyor. Hem yurt içinde talebi oldukça fazla olan bir ürün hem de yurt dışına ihraç ettiğimiz önemli bir gelir kalemi.
Sahamızın tekrar doğaya kazandırılması yöre halkımız için de önemli bir kazanç kapısı olacak. Maden sahasının üretimi bitti ancak tarımsal faaliyetle saha yine bölgemiz için katma değer yaratmaya devam edecek. Bu bölge ayrıca turizm açısından da oldukça uğrak bir destinasyon. Uygulama sahasının turizm yolu üzerinde olması, hem yurt içi hem de yurt dışı ziyaretçilere de hitap etmesi açısından oldukça önemli bir noktada.
Bu sene maalesef orman yangınlarıyla sarsıldık. Bizler de Bakanlık olarak yangından etkilenen bölgelerimizde bizzat sahadaydık. Çalışmaları yerinde koordine ettik. Vatandaşlarımızla sürekli bir aradaydık. Ülkemizin orman varlığını artırmak için biliyorsunuz Bakanlık olarak bizler de Bir Enerji Bir Nefes projemizi başlatmıştık yaklaşık 5 yıl önce. Elektrik, doğal gaz, petrol ve madencilik sektörlerimizle birlikte bu 5 yıl içerisinde toplam 2 milyon 723 bin 473 fidanı toprakla buluşturduk. Enerji ve madencilik sektörü üretim öncesinde, üretim esnasında ve üretim sonrasında sürekli kazandıran, çarpan etkisi yüksek sektörler. Sağdan soldan ne derlerse desinler, biz ülkemiz için her zaman en iyi olduğuna inandığımız şeyleri yapmaya devam edeceğiz. Bazı maden sahalarımız Orman Genel Müdürlüğümüzün uhdesindeki alanlarda çalışıyor.
Buralardaki üretim tamamlanır tamamlanmaz bu sahalarımızı da hızla doğaya kazandırıyoruz. 2014-2018 arasında Maden Sahaları Rehabilitasyon Eylem Planını hayata geçirdik. Bu kapsamda 5 bin 849 hektarlık bir alanda ruhsat sahipleri ve STK’larımızla birlikte toplam 1 milyon 627 bin 298 fidanı toprakla buluşturduk. 2019 ve 2020’de de maden sahalarımızın bakımına ve ağaçlandırılmasına devam ettik. Son 2 yılda toplam 827 bin 286 fidanımızı daha orman varlığımıza dâhil ettik. Bakanlığımızın kurumları da bu konuda hummalı bir çalışma içerisinde. Türkiye Kömür İşletmeleri son üretim sahalarına son 30 yılda toplam 10 milyon 754 bin 837 ağaç dikti. TKİ sadece orman varlığımızı artırmıyor aynı zamanda bu işi ekonomik yönüyle de ele alıyor. Lavanta Yetiştiriciliği Projesi bu mantıkla ortaya çıkan ve yürütülen bir iş. Bu projeyle birlikte büyük oranda ithal ettiğimiz tıbbi-aromatik lavanta süs bitkisinin ve ürünlerinin ithalatını azaltacağız. İleride kurulması planlanan distilasyon tesisimizle de inşallah ekonomimize önemli bir girdi daha sağlamış olacağız. TKİ, maden sahalarının rehabilite edilmesi ve yeniden ekonomiye kazandırılması konusunda ciddi bir tecrübeye sahip. Ege Bölgesi’ndeki sahalarımıza 7 bin 700 zeytin ağacı diktik. Bu ağaçlardan yılda ortalama 5 bin ila 6 bin 500 litre zeytinyağı elde ediyoruz. Tabi ki bu ticari amaçlı bir girişim değil, TKİ bu yağları kendi kurum ve tesislerinde kullanıyor. Ancak şunu görüyoruz ki doğru adımlar atıldığı takdirde doğa kendini yeniliyor, farklı bir biçimde yeniden hayat buluyor. Bizler her zaman bu emanetin ne denli kıymetli ve değerli olduğunun bilinciyle hareket ediyoruz.
Çünkü doğa varsa, insan var. İnsanoğlunun varlığı özünde doğanın nimetlerine, çevrenin varlığına bağlı. Her zaman elimizin altında olduğu için çoğu zaman kıymetini kaybedince anlıyoruz ama asıl önemli olan var olanın değerini bilmek onu en iyi şekilde koruyup, yüceltmek.
Doğru rehabilitasyon örnekleriyle maden sahalarımız, üretim sonrasında da bölgeye ve ülkemize değer katmaya devam ediyor. Bizler en güzel örnekleriyle bu işi anlatmaya devam edeceğiz. Sürdürülebilir madenciliği sürdürülebilir bir gelecek anlayışı içerisinde ele alıyoruz her zaman. Bizler doğaya değer katan, doğanın renkleriyle uyum içinde faaliyet gösteren, doğanın önünde saygıyla eğilen bir madencilik kültürünün oluşması için gayret ediyoruz.
Sektörümüzün de bu yönde çaba gösterdiğini biliyoruz. Yerin altındaki her bir cevheri, yerin üstündeki güzelliklerle tamamlamaya kararlıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle, rehabilitasyon sahamızın hayata geçirilmesinde emekleri geçen MASİS ve İLTAŞ yetkililerine teşekkür ediyor, ülkemize ve milletimize hayırlar getirmesini diliyorum.”

YORUMLAR

Toplam 0 yorum bulunmaktadır.


Tasarım: Burdurweb Medya
burdur haber