BURDUR’un Bucak İlçesi’nde 28 Nisan’da sevgilisi olduğu iddia edilen Hatice Işık’ı (28) çalıştığı işyerinde pompalı tüfekle vurarak öldüren Ramazan Topay’ın (30) yargılanmasına başlandı.
Burdur Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya sanık Ramazan Topay tutuklu bulunduğu Burdur E Tipi Kapalı Cezaevinden Sesli ve görüntülü bilişim Sistemi (SEGBiS) aracılığıyla katılırken taraf avukatları ile Hatice Işık’ın babası Bayram, annesi Nazife Varkal ve eşi Mehmet Işık mahkeme salonunda hazır bulundu.
Hakkında kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açılan Ramazan Topay Hatice Işık ile 1-1,5 yıldır sevgili olduklarını söyledi. Topay “olay günü beni bilmediğim bir numaradan aradılar. Mesleğim demir doğramacı olduğu için demir doğrama işi yaptıracaklarını söylediler. Çağırdıkları yere gidince Hatice’nin akrabası olduğunu söyleyen kişiler tarafından tehdit edildim. Benim ve ailemin bu işten zarar göreceğini söylediler. Vatsap üzerinden Hatice’yi arayıp ‘senin amacın ne, neden benim üzerime adam salıp tehdit ettiriyorsun, sana maddi manevi yardım ettim’ dedim. Bana hakaret etti. Arabamda bulunan silahla işyerine gittim -çıkın dışarı diye bağırdım. Hatice ile konuşacağım dedim. O esnada korksun diye ateş etmek istedim. O panikle Hatice’ye rast geldi. Onu yerde görünce korku ve panikle olay yerinden uzaklaştım. Amacım öldürmek değildi” dedi.
Hatice Işık’ın babası Bayram Varkal “Evvela Allah’a sonra sayın savcımıza güveniyorum. İnfazsız olarak ceza almasını istiyorum. Şikayetçiyim” dedi.
Anne Nazife Varkal ise “Hiç bir şey öldürmeye sebep değildir. Ben çocuğumu katil öldürsün diye beslemedim. Bekar bir adamın, evli barklı 2 çocuklu bir kadınla ne işi vardı. Şikayetçiyim, kimse kimseyi öldüremez” diye konuştu.
Hatice Işık’ın eşi Mehmet Işık ise “ben eşimin sanıkla olan arkadaşlığını bilmiyordum. Tesadüfen dükkandaydım. Sanık gelip kapıyı açtı. Önce eşim gördü benim sırtım dönüktü. Eşim ‘Dikkat Mehmet’ dedi. Döndüğümde ‘çıkın dışarı şerefsizler. Hepinizi öldüreceğim deyip hedef gösterek üç el ateş etti. Beni de vuracaktı. Ben o esnada silahı tuttum. Sanık silahı bırakıp gitti. Polisler geldi. Silahı teslim ettim” dedi.
Mahkeme heyeti taraf avukatlarını dinledikten sonra sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
Mahkeme çıkışında Demirören Haber Ajansı’na (DHA) konuşan Hatice Işık’ın ailesinin avukatı Süleyman Uysal “ülkemizin kanayan yarası kadın cinayeti yine bir can almıştır. Hatice Işık, çalışmakta olduğu işyerinde saldırıya uğramış ve hayatını kaybetmiş bu elim olay sonucunda geriye iki çocuğu, gözü yaşlı eşi, anne ve babası kalmıştır. Bu cinayetlerin artık durmasını, buna bir önlem alınmasını istiyoruz. Ülkemizdeki, ‘ya benimsin, ya kara toprağın’ inancından kurtulunmasını istiyoruz. Daha ne kadar insanlar acı çekecek, daha ne kadar çocuklar annesiz, babasız kalacak. Yetkililerin buna bir çözüm bulmalarını canı gönülden talep ediyoruz. Bugün ilk celse görüldü, Sanığın hak ettiği cezayı alması için tarafsız yargı önünde savunmalarımızı yaptık. Makeme bu konuda en doğru ve adil kararı verecektir diye inanıyoruz ama son olarak kadın cinayetleri hususunda yetkililerin daha etkin önlemler alması gerektiğini söylüyorum” dedi.
Baba Bayram Varkal “biz çocuğumuzu kaybettik. Bizim canımız yandı, başkasının canı yanmasın. Bu teröristin en ağır şekilde ceza almasını istiyorum. Bu teröristlere dur diyecek bir devlet istiyorum. Kanayan yaralar dursun. Çocuklar annesiz kalmasın. Terörist annelerini öldürmedi, 3 ve 5 yaşındaki çocukları öldürdü” ifadelerini kullandı.
Anne Nazife Varkal ise “ne kadar ağır ceza alacaksa alsın istiyorum. Ben evladımı, bir caninin bir katilin vurması için besleyip büyütmedim. Çocuklarının rızkını çıkarmak için işyerine girdi, çalışıyordu. Eşi var, iki tane çocuğu var. Nerden benim kızıma bulaştı bilmiyorum. Benim yavrumu öldürdü, bizi de öldürdü. O kara toprağa iki çocuğunu, ana baba olarak bizi de gömdü. Ben bu katillerin yaşamasını istemiyorum. Bu katillerin dışarı çıkmasını hiç istemiyorum. Bu cinayetlere dur denilsin. Devletimize, hakimlerimize, savcılarımıza yalvarıyorum, nolursun elinizi ayağınızı öpeyim, bu cinayetlerin hakettiği ceza misliyle verilsin ki bunlar yapılmasın, yapmasınlar. Bir cana daha kıymasınlar bu Türkiye’de. Ben yavrumu kaybettim, kara topraklara koydum. İki tane yavrusuyla ben yaşıyormuyum, yaşamıyormuyum bilmiyorum. O öldü, ben de öldüm. Ben nasıl dayanayım bu acıya bir anne olarak. Yalvarıyorum bu cinayetlerin önüne geçilsin. Bu canilere, katillere bir dur denilsin. İdam çıksın. İdam etsinler” diye konuştu.
Hatice Işık’ın eşi Mehmet Işık’ta ” bu katil iki çocuğumu annesiz koydu. Bunun en ağır cezayı almasını istiyorum. Başka anneler ölmesin, başka anne babalar evlatsız kalmasın. Bunların caydırıcı cezalar almasını istiyorum” şeklinde konuştu.
Hatice Işık’ın ailesini CHP Kadın Kolları Başkanı Zinet Gezer’de yalnız bırakmadı.
Öte yandan cinayet anının görüntüleri da ortaya çıktı. Güvenlik kamerası görüntülerinde Topay, aracıyla Hatice Işık’ın çalıştığı şarküteri önüne gelip, av tüfeğini eline alarak içeri giriyor. Eşi Mehmet Işık ile sohbet eden Hatice Işık, Ramazan Topay’ı eli silahlı görünce kirişin arkasına gizlenmeye çalışıyor. Bu esnada ateş eden Topay, Hatice Işık’ı tam göremeyince yer değiştirerek kafasına ve göğsüne 3 el daha ateş ederek, vuruyor. Topay, yere yığılan Hatice Işık’ın yanına gitmek istediği sırada Hatice Işık’ın eşi Mehmet Işık ile Topay boğuşuyor. Boğuşma anında tüfek 2 el daha ateş alırken, Mehmet Işık’ın elinden tüfeği aldığı Ramazan Topay koşarak uzaklaşıyor.