CUMHURİYET Halk Partisi Burdur Milletvekili Mehmet Göker düzenlediği basın toplantısında Salda Gölü kenarına yapılacak Millet Bahçesi ihalesinin adrese teslim ihale olduğu yönünde kaygıları olduğunu söyledi.
Göker partisinin Burdur İl Başkanlığı’nda İl Başkanı İzzet Akbulut ve Merkez İlçe Başkanı Sıdıka Oğuzkan ile birlikte düzenlediği basın toplantısında “Buradan Sayın Cumhurbaşkanı’na ülkemizin çocukları adına ve tüm dünya mirası adına sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanım bilimsel açıklamalara kulak verin ve bu projeyi, bu ihaleyi bir an önce iptal edin. Çünkü başka bir Millet Bahçesi alanı bulunabilir ama Salda Gölü bulunamaz. Lütfen bu projeden vazgeçin ve Salda Gölü doğallığıyla kalsın” dedi.
Salda Gölüne yapılmış olan gölet projesine parti olarak karşı çıktıklarını, göletin göldeki endemik yapıya zarar vereceğini ve gölün kurumasını hızlandıracağını sebep olacağını söylediklerini belirten Göker “o gölet için yaklaşık 17 Milyon TL harcandı ve gölet yapıldı. Geldiğimiz an itibariyle Mahkeme bunu durdurdu. Orada yapılaşması tamamlanmış bir gölet ve devletin kasasından milletin cebinden, bilinçsizce, bilim insanlarının fikri alınmadan çıkmış 17 Milyon lira var” dedi.
Özel Çevre Koruma alanı ile ilgili olarak iktidar partisinin yanlış bilgilendirme yaptığını savunan Göker ” açıp bakıldığı zaman Özel çevre Koruma Kanunu bir koruma kanunundan çok korunması planlanana bölgelerdeki yapılaşmayı, işletmeyi gözeten bir kanundur” dedi.
Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından yapılan Salda Gölü Millet Bahçesi ihalesine kendi danışmanlarının alınmadığını ve basına kapalı yapıldığını aktaran Göker “İhale sürecinde ihaleyi alan firmanın bir hafta sonra açıklanacağı söylendi. Bu da bizim kaygılarımızı, adrese teslim ihaleye yapılacağı yönündeki kaygılarımızı artırıyor. Birden fazla katılımcının olması sebebiyle bunu öngören bir sistemde ya da yapılaşmada önüne geçmek maksadıyla basına kapalı yapıldığını düşünmekteyiz” dedi.
Elektronik Kamu Alımları Platformu (EKAP)’ta ihale metninin yangından mal kaçırırcasına bir gün önce yayınlandığını söyleyen Göker “İçinizde bir miktar doğa sevgisi yok ve hayatınızı dolara endekslemişseniz bu ihaleye girecek bir çok firma bulabilirsiniz ve sonucuda böyle oldu. İhalenin içinde yapılması düşünülen donatılar, Kıraathane, Diskotek, Yönetici Odası, Müzik anons sistemi, Kalebodur yapılanması sistemi, mutfak, büfe, sağlık alanı ve iki mescid. İhale ilanında 4,5 metrelik bir subasman var. Şimdi sormak lazım subasman yapılan yere çivi çakılıyor mu, yoksa oraya bir dozer mi giriyor. Bunun çevreye verdiği etkisi ne olacaktır. Siz burdaki 4,5 metrelik subasmanı betondan değil de neden yapmak istiyorsunuz. Bu sistem içerisinde en çok önemli olan asansör var. Asansörün olması demek burada çok katlı bir yapılaşmaya gidileceği öngörüsüyle yapılmış demektir. Asansörün olması demek burada yapılaşmanın bir hayli yüksek tutulduğunu bize gösteriyor. Kapalı alan 4400 metrekarenin üzerinde bir alan. Burada yaz günleri sıcak hepimizin evinde bir klima var. Bir klimanın ortamı soğutması için dışarıya sıcak hava vermesi gerekir. Bu çalışma mekanızimasının ana prensibi. Bu da ortalam 40 ila 60 derecelik bir ısıdır. Salda ‘da kendine özgü canlılarımız, balıklarımız, endemik bitkilerimiz var. Planlanan kapalı alan projesinde, Şartnamede toplamda 650 bin btu luk bir klima yapılanması var. Bunun dışarıya vereceği sıcaklığı, Çevreye vereceği sıcaklığı düşünelim” diye konuştu.
Kendilerinin ihaleye karşı çıkma sebeplerinin ÇED gereklidir raporunun beklenmemesi ve nazım imar planı askı süresinin beklenmemesi olduğunu kaydeden Göker “bizim karşı çıktığımız iki nokta var. Siz bu ihalede neden ÇED raporunu beklemediniz, ikincisi askı süresi beklenmeden neden bu ihaleyi yaptınız. Bilim adamlarının şöyle bir öngörüsü var. Bu alan yaşayan, canlı, 2 milyon yılda oluşmuş bir alan. Bu alanın devam etmesi için burada herhangi bir insani faaliyette bulunulmaması, dağdan göle kadar herhangi bir yapılaşmanın olmaması ve bbu bölgenin ışık görmesi şartını bilim adamları söylüyor. Geldiğimiz nokta itibareiyle 4400 metrakerenin üzerinde bir kapalı alan yapıyorsanız ortaya çıkacak karanlığı siz düşünün” dedi.
İhalenin çok detaylı hazırlandığını belirten Göker “Projenin içinde kalebodurun renginden desenine kadar herşey tarif edilmiş. Tarif edilmeyen tek şey var. Salda Gölü’ne giriş ücretli mi olacak, ücretsiz mi olacak. Bu boş bırakılmış. İhaleyi alan firma belirleyecek. Örnekleme yaparsak hasta garantisi veriyorlar, geçiş garantisi veriyorlar, burada da Salda^ya yüzmeye gelecek insan garantisi veriyorlar” diye konuştu.
“Normal bir aileye yaşam alanı için 160 metrekare yeter de artar” diyen Göker “bu planda yaklaşık 350 metrekarelik, içinde deri döşemeler planlanmış bir yönetici odası var. Buraya getirilmek istenen kişi epeyce kallavi, ensesi kalın bir kişi. 350 metrekare ortalama yaşam alanımızın yaklaşık 2 katı büyüklüğünde bir alan” dedi.
Göker şunları söyledi; ” biz diyoruz ki buraya ayakkabı ile basılmaması lazım ama projenin içinde diskotek ve müzik sistemleri var, lazer gösteri sistemleri var. Burada şunu söylemek lazım ya bilimden uzak insanlar olarak siz bunu dayatıyorsunuz ki biz buna inanıyoruz. Bu projeden vazgeçilmesi adına, yaşadığımız süreçte bir yıl önce Türkiye’nin rejimi değiştirildi. Herhangi bir bakanın ya da herhengi bir milletvekilinin çıkıp AKP Genel Başkanına laf söylemesi, fikir beyan etmesi ya da bu projeye itiraz etmesi mümkün değil. Bunu kendimiz mecliste de toplumsal alanda da hepimiz yaşayarak görüyoruz. Buradan Sayın Cumhurbaşkanı’na ülkemizin çocukları adına ve tüm dünya mirası adına sesleniyorum. Sayın Cumhurbaşkanım bilimsel açıklamalara kulak verin ve bu projeyi, bu ihaleyi bir an önce iptal edin. Çünkü başka bir Millet Bahçesi alanı bulunabilir ama Salda Gölü bulunamaz. Lütfen bu projeden vazgeçin ve Salda Gölü doğallığıyla kalsın” ifadelerini kullandı.