BURDUR’da Eğitimciler Birliği Sendikası (EĞİTİM-BİR-SEN)üyeleri Milli Eğitim Bakanlığı’nın getirmek istediği performans sistemini protesto etti.
Cumhuriyet Meydanındaki basın açıklamasında metni okuyan Eğitim Bir Sen Burdur Şube Başkanı Murat Bulut “
Ekim 2017 tarihli Kurum İdari Kurulu Çalışma Raporu’nda “pilot illerde uygulaması denenmeye başlanılan, öğretmen motivasyonunu olumsuz etkileyecek, çalışma barışını bozacak, kanuni dayanağı olmayan öğretmenlerin performans değerlendirmesi uygulamasına son verilmesi” konusu üzerinde çalışma yapılması imza altında alınmasına rağmen böyle bir taslağın hazırlanması, söz konusu çalışmanın yapılmadığını, Bakanlığın, attığı imzanın gereğini yerine getirmekten imtina ettiğini göstermektedir” dedi.
Bulut “Taslak bir bütün olarak incelendiğinde, eğitimin niteliğine ve öğretmenin mesleki gelişimine hiçbir katkısının olmayacağı, aksine kurumsal bütünlüğü, mesleki motivasyonu, çalışma barışını ve iş birliğini zedeleyeceği, öğretmeni mesleğine odaklanmak yerine performans puanını yükseltme ve yazılı sınava hazırlanma eksenli bir çalışma hayatına yönlendireceği görülmektedir. Performansı ölçmek iddiasıyla öğretmenleri ayrıştıracak, kurumsal bütünlüğü, mesleki dayanışmayı, iş birliği içinde çalışma güdüsünü zedeleyecek bir uygulamanın eğitimin var olan niteliğine de bir darbe vuracağı hesaba katılmalıdır” diye konuştu.
“Performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni dayanağı yoktur” diyen Bulut şunları söyledi; ” hayata geçirilmek istenen performans değerlendirmesinin hukuki ve kanuni bir dayanağı bulunmamaktadır. Aday öğretmenlerin asli öğretmenliğe geçiş süreci hariç tutulursa, 657 sayılı Kanun ve 652 sayılı KHK başta olmak üzere, eğitim çalışanlarının statülerini düzenleyen temel düzenlemelerin hiçbiri taslakta yer alan türden bir performans değerlendirmesine imkân tanımamaktadır.
Performans değerlendirmesinin, herhangi bir analizin sonucu olmadığı gibi, neye hizmet ettiği de belli değildir
Öğretmenin performansının ölçülmesine neden gerek duyulduğu, kamuoyuyla ve sosyal taraflarla paylaşılmadığı gibi performans ölçümünün neye hizmet edeceği de ortaya konulmamıştır. Her ne kadar taslak metinde performans değerlendirmesinin amacı, öğretmenin görevindeki gayret, verimlilik ve başarısının tespit edilmesi, bilgi ve beceri düzeyinin ve eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi ve ödüllendirilmesinin sağlanması olarak ifade edilmiş ise de, taslak ekindeki değerlendirme kriter setinin bu amacı sağlamaktan uzak olduğu görülmektedir. Mesleğe girişte diğer kamu görevlerinden farklı olarak KPSS puanının yanında alan bilgisi sınavına ve sözlü sınava tabi tutulan, adaylık sürecinin sonunda yazılı ve sözlü bir sınava daha tabi tutulan öğretmenin, bütün bu sınav sürecinden sonra hâlâ bilgi ve beceri düzeyinin tespit edilemediğini, bu sebeple her dört yılda bir yeniden yazılı sınava ve her yıl performans puanlamasına tabi tutulması gerektiğini iddia etmek, aslında bütün bu sınav sürecinin gereksizliğini ve yersizliğini ikrar etmek anlamına gelmektedir. Performans değerlendirmesinde Bakanlığın beklentisinin ne olduğunun belirlenmemiş olması, tutarlı ve sürdürülebilir bir değerlendirme sürecini mümkün kılmadığı gibi, görev tanımları ile hedef tanımlarının belirlenmemesi ve hedeflerle yeterlilikler arasında bir bağlantı olmaması, etkin, etkili ve denetlenebilir değerlendirme kıstaslarının ortaya konulmaması sonucunu doğurmuştur.”
Bulut “öğretmen performansını ölçmek, bütün bir eğitim sistemini puan hesaplamaya indirgemek ve insan yetiştirmeyi eğitimin gündeminden çıkarmak anlamına gelmektedir” ifadelerini kullandı.