Partisinin Burdur İl Kongresine katılan Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk 15 Temmuz öncesinde parti içindeki muhaliflerin partiyi darbenin siyasi ayağı yapmak istediklerini söyledi.
Öztürk Burdur Ticart ve Sanayi Odası’nda düzenlenen İl Kongresinde yaptığı konuşmada Ülkücü hareketin fiilen 48-49 yıla dayanan bir hareket olduğunu ve doğduğu günden itibaren engellenmeye çalışıldığını söyledi.
Kongrede ilk konuşmayı yapan İl Başkanı Hikmet Ökte, iktidarın işsizliğe tarım ve hayvancılığa dayalı bir sanayileşmeye çare oolamadığını söyledi.
Daha sonra konuşan Genel Başkan Yardımcısı Oktay Öztürk
Öztürk “Ülkücü hareketin haklılığı ortaya çıkmaya başlayınca o andan itibaren Türk Milletinin düşmanları da ortaya çıkmaya başladı ve o andan itibaren ülkücü hareketi engellemek için ellerinden gelen herşeyi yaptılar” dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin başına gelmesinin FETO’nun oyunu olduğunu belirten Öztürk “önce Deniz Baykal’a operasyonu yaptılar. O’nun kaseti ortaya çıktı. Sonra bizim 9 arkadaşımızın gafletinden istifade ettiler, savunulacak bir tarafı yok ama onları oyuna getirdiler. İşte ülkücü hareketi şimdi bitirdik, şimdi engelledik dediler ama millet bu meclis MHP’siz olmaz dedi. Evet yaramazlık yaptılar, bunları terbiye etmek lazım, bizim kulağımızı çektiler yine mecliste olduk.” diye konuştu.
Herkesin ülkücü hareketin engellenemeyeceğini gördüğünü, Ülkücü hareketi engelleyemeyenlerin ülkücü hareketi ele geçirmek istediklerini söyleyen Öztürk “ele geçirelim, biz yönetelim dediler. Ele geçirenler isterlerse yok hükmüne getirirler, isterlerse istediği şekilde kullanırlar. İşte en son bizdeki imza toplanmasının Olağanüstü kurultay istenmesinin altında yatan gerçek budur. Ama bir şeyi unutuyorlar. Bu hareket okunmuş bir harekettir. Hiç bir partinin bu hareket gibi hikayesi yoktur. Hiç bir parti şehitlerinin hatırası ile gününü geçirmiyor. Bizden çok, toprağın üstündekilerden çok yerin altında yatanların hakkı var bu harekette. Kimseye yem ettirmeyiz. Ama herkes birşeyi bilmeli. Bu hareketin başına yaradanın eli üzerinde olduğu için hainler gelemez. Ama hain düşüncede olanlar da gelemeyeceklerini gördükleri vakit başka kapılara giderler. Güle güle, uğurlar olsun.” dedi.
15 Temmuz gelirken Milliyetçi Hareket Partisi Mahkeme kapılarında, hukuk cephesini takip ettiğim için gözlerimle gördüklerimi söylüyorum diyen Öztürk “Hangi kapıya gittiysek, karşımızda hangi hakim savcı varsa hepsi Fetonun hakimi savcısıydı.Şu anda hepsi ya kaçak ya içerde.İsyan ediyoruz. Sizinle bir derdimiz yok, niye siz karşımızdasınız. Çünkü 15 Temmuz’dan önce 17-25 Aralık’ta hükümetle papaz oldular. Tabi bu arada o güne gelinceye kadar hükümet par ü pak değil. O’nun günahlarını unutmuş değiliz. Onlarla ilgili söylediklerimizin hepsinin arkasındayız, unutursakta namerdiz. Öyle kolay değil. Devlet yönetiyorsun. Topraklar üzerinde yaşayan insanın nesebi, aklı canı, malı hepsi sana emanettir. Sen kandırılma hakkına sahip değilsin arkadaş. Herkes kandırılabilir ama sen bu ülkeyi yönetiyorsan kandırılma hakkın yoktur senin. Neyseki hükümet inşallah devletin karşı karşıya olduğu tehlikeleri gördü diye düşünüyoruz ya da kendilerinin ayağının kayacağını gördüler bunlarla (fetö) mücadeleye başladılar. O güne kadar hükümetin sayesinde ele geçirdikleri bütün kaleleri yıkmaya başladılar. Hükümetle mücadele edecekler bir siyasi alana ihtiyaç var. CHP’yi ele geçiremediler, HDP olmaz en uygun MHP. Niye eski ülkücüler var onların içinde şimdi Fetocu olmuşlar, daha kolay diyalog kurulur. Bir de fırsatçı bunlar. 2015 7 Haziran’da 80 milletvekili çıkardık. 1 Kasım’a gelirken 40 milletvekiline düştük. Bir travma yaşandı, insanlarımız bunu hazmedemedi. Paranın önünde duramadık. Bizim kaybettiğimiz yerlerde, ya 1000 ya 1500 en fazla 2000 oyla kazanmıştık.Kaybettiğimiz 40 milletvekili öyle oldu. Milliyetçi Hareket Partisi’nin politikalarında hiç bir yanlışlık yoktu. İşte böyle bir ortamda o travmayı da Fetocular fırsat bilerek bizim insanımızın duygularını istismar ettiler. Bir çok arkadaşımız bunların düşüncelerini falan hesaba katmadı. Bir değişiklik olsun diye imza verdi. Hepsinin düşüncelerine saygı duyuyoruz. Hepsi başımızın üzerinde yere sahipler ama biraz da uyanık olmamız lazım.” dedi.
Öztürk şunları söyledi; “Bar bar bağırıyor ‘ben başbakan olacağım’ diyor, ‘Yurtta Sulh, cihanda Sulh’u temin edeceğim’ diyor. Hayret 15 Temmuz oluyor Darbe Komisyonunun adı Yurtta Sulh Komisyonu. Başbakan olacağım diyorsun kamuoyu yoklamalarında seni Başbakan edecek bir oy da yok. Nasıl oluyor bu. 15 Temmuz’u bunlara gösterdiler. 19 Haziran’da Kongre kararı aldılar. Biz de 10 Temmuz’da Kongre kararı aldık. Gelin 10 Temmuz’da kongreyi yapalım diyoruz illa 19 Haziran’da yapacağız diyorlar. Niye biliyor musunuz 15 Temmuz’u biliyorlar. 15 Temmuz’a giderken darbenin siyasi ayağının oluşması lazım. O da hanımefendi Milliyetçi Hareket Partisi’nin Genel Başkanı olacak, Milliyetçi Hareket Partisi darbenin siyasi ayağı olacak. Dedim ya bu hareketi Allah koruyor. Hiç bir şey göründüğü gibi değil. Hani sizin Milliyetçi Hareket Partisi diye bir sevdanız vardı, Mililyetçi Hareket Partisi kötü yönetiliyordu, Milliyetçi Hareket Partisi yok edilmemeliydi. Noldu şimdi gittiğiniz yerde Milliyetçi Hareket Partisi yok, Ülkücülük yok, Türkeş yok, Milliyetçilik yok. Peki sizin mücadeleniz neydi kardeşim. Sizin mücadeleniz başkaları adına Milliyetçi Hareket Partisi’ni ele geçirmekti. Kusura bakmayın bu o kadar kolay değil. Kanımızı kaşığa dökeriz biz bu işe alet olmayız, olmadık ta Allaha şükürler olsun.”
Kongrede yapılan seçimde Hikmet Ökte yeniden Burdur İl Başkanlığı’na seçildi. İl Yönetimi ise şu isimlerden oluştu; Ünal Özilhan, Ali Özyürek, Süleyman demirazen, Ramazan Dal, Murat Karagöz, Mesut Ünal, Süleyman Yavuz, İbrahim Oğuz, Alihan Diken, Alperen Kireçcioğlu, Veli Mete, Hasan Altay, Süleyman Ruhi Uçak, Sami Timur, Hüseyin Batmaz, Veysel Ar, Hasan Altınay, Şükrü İrtem, Halil İbrahim Saktürk, Rıza Özenç.