Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş toplu açılış töreni için eşinin memleketi olan Burdur’un Gölhisar ilçesine geldi.
Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gölhisar’da ilk olarak Kaymakamlık ve belediye başkanlığını ziyaret etti.
Kurtulmuş, eşi Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş ile toplu açılış töreni için geldiği Gölhisar’da Vali Şerif Yılmaz, Ak Parti Burdur Milletvekili Bayram Özçelik, Kaymakam Önay Altuntaş ve diğer ilgililer tarafından karşılandı.
Kaymakamlık binasından belediye başkanlığı binasına yürüyerek geçen Kurtulmuş, yol üzerindeki vatandaşlarla sohbet etti. Kurtulmuş Belediye önünde davul zurna ekibi tarafından karşılandı.
Belediyede konuşan Kurtulmuş, Antalya, Gölhisar, Burdur ve Isparta’yı kapsayan bir ziyaret gerçekleştirdiğini dile getirerek, gördüğü ilgiden duyduğu memnuniyeti ifade etti.
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Burdur ve Gölhisar’ın konumu itibarıyla kavşak bir noktada bulunduğunu, bu özelliğinin de kente önemli katkılar sağladığını söyledi.
Burdur ve Gölhisar’ın gelişmesi, Burdurluların ekonomik olarak daha ileriye gitmesi için milletvekilleriyle birlikte çalıştıklarını dile getiren Kurtulmuş, kendisine iletilen taleplerin yanı sıra Burdur ve Gölhisar için ortaya konulan projelerin de yakından takipçisi olduğunu bildirdi.
Kurtulmuş, Mehmet Akif Ersoy Üniversitesinin bu sene bir proje üniversitesi haline dönüştürülecek olmasının da Burdur için büyük bir şans olduğunu belirterek, hayırlı olmasını temenni etti.
Daha sonra Kurtulmuş’un eşi Sevgi Kurtulmuş’a, Gölhisar Lisesi’ndeki mğretmenlerinin fotoğrafı takdim edildi.
Berlediye Başkanlığı’ndan sonra toplu açılış töreni için Gölhisar Devlet Hastanesi bahçesine geçen Kurutlmuş burada yaptığı konuşmada “hep beraber el ele gönül gönüle verip bu ilçe ve ilin daha ileriye gitmesi için destek vermeye devam edeceğim” dedi.
Türkiyenin zor bir süreçten geçtiğini aktaran Kurtulmuş “Türkiye 15 Temmuz akşamında anadolu ve trakya topraklarının tarih boyunca gördüğü en ağır ve hain ihaneti gördü. Adına FETÖ denen, FETÖ ile FETO’yu ayırın. FETO Amerika’da oturan elebaşları, Fetullah demeyin dei bu adamnı yanında llahın ismi olmaz. Bir de bunların kurduğu örgüt var. 40 yıl boyunca devletin içine grip sızarak türkiyenin güvenliğinden adliyesine kadar her kurumunun içinde faaliyet göstermiş olan bir örgüt var. Bu örgütün adı FETÖ.
Şinmdi bunlar 15 Temmzu’da zannettiler ki ’40 yıldır hazırlandık, her yere girdik, vakit tamamdır, şimdi darbe yaparız. Milletin helal oylarıyla seçilmiş olan cumhurbaşkanını şehit eder arkasından helal oylarla seçilmiş milli iradeyle seçilmişl hükümeti alaşağı eder
Türkiye’de yeni bür düzen kurarız znnettiler. Her türlü hesabı yaptılar, projeleri vardı, adamları da vardı dış destekleri de vardı hatta darbeyi yaptıktan bir iki saat içinde uluslararası kamuyouna neler söyleyecekler, hangi ajanslarla hangi haberleri geçeceklerini de tesbit etmişlerdi. Tanklarını, tüfeklerini çıkardılar helikopterlerini, uçaklarını uçurdular her şey tamamdı Yalnız bir şeyi hesap edemediler. Sayın cumhurbaşkanımızın yüzünde hiç bir korku ifadesi olmadan, ses tonunda hiç bir tereddüt olmadan çıkın meydanlara direnin ve bu eşkiyaya türkiyenin meydanlarını dar edin dediği zamanki cesareti göstereceğini hesap edemediler. ‘saklanmasın enişte gelsin hesap versin’ diye bağırınca hiç üzülmeyin, gelecek hesap verecek, hepsi gelecek hesap verecek. Bu örgütün içinde kim varsa hepsi hesap verecek” dedi.
Musulla ilgili olarak çok şey konuşuluyor ama soruyu doğru sormak lazım esas büyük resmi görmek gerekiyor. Ne oluyorda bu bölge bu kadar karışılık içinde. Oyun açıktır bir asır evvel Osmanlı Cihan devletini bölerek birinci dünya savaşında sonra savaşın galipleri bu bölgede yeni bir düzen kurdular. Bu düzenin adı Sykes-Picot dur. İngilizler, Fransızlar Ruslar biraraya geldi sınırları çizdiler, sınırlar yapay sınırlardır. Yüz sene önce sınırlrla bu coğrafyayı böldüler şimdi istiyorlar ki zihinlerini ve gönllerini bölsünler bu bölgenin halkının. Bunların daha fazla bölünmesine mani olan bir Türkiye var. Başımıza PKK’yı salıp, FETÖ’yü salıp istiyorlar ki bu bölge bir daha bölünsün. Araplar, Türkmenler, Kürtler, sünniler, şiiler hepsi birbirine girsin. Zaten akan değersiz müslüman kanıdır. aktığı kadar aksın, bölündüğü kadar bölünsün diyorlar ama tam bu noktada Türkiye ‘hop bir dakika ‘ diyor. Musul bizim öyle çok kolay gözden çıkaracağımız bir bölge değildir. Musul bizim misakı millimizin içinde olan bir yerdir. Bunu söylerken birileri yanlış anlamasın kimsenin bir karış toprağında gözümüz yok ama kusura bakmayın oldu bitti ile musulun bir kan gölü haline getirilmesine asla rıca göstermeyiz.
Kurtulmuşun konuşmasının ardından, Gölhisar Devlet Hastanesi, 112 acil çağrı merkezi, Fen Lisesi, Zübeyde Hanım anaokulu, Gölhisar Belediyesi kapalı pazar yeri ile Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Konferans Salonu’nun açılışı yapıldı.