Noel ve Yılbaşı Kutlamaları!
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla,
Noel ve Yılbaşı Kutlamaları başta Avrupa ve Amerika kıtaları, ülkeleri olmak üzere dünyanın birçok yöresindeki özellikle Hristiyan ve diğer dinlere mensup olan topluluklarca kutlanmaktadır.
Batıda farklı anlamlar ifade eden Noel ve yılbaşı kutlamalarının, Türkiye’de yılbaşı bağlamında genellikle birbirine karıştırılarak birleştirildiği ve bu sebeple kamuoyunda bir spekülasyon ve devam ede gelen bir tartışma ortamı oluşturduğu bilinen bir gerçektir.
İslam dini açısında veya bir müslüman olarak Noel ve Yılbaşı Kutlamaları ne mana ifade etmektedir? Noel ve Yılbaşı Kutlamaları Yapılsa ne olur? Dini hükmü nedir?
Bu soruların cevabını bulmak için, Noel kutlamaları ile yılbaşı kutlamalının tarihçesi ve günümüzdeki uygulanış şekliyle tetkik edilerek değerlendirilmesi gerekmektedir.
1-Noel Yortusu Kutlamaları.
(Yortu; kökeni yunanca olan , hristiyanların dini bayramlarını tanımlamakta kullanılan bir sözcük)
Noel Yortusu ya da batıdaki yaygın isimlendirmesiyle Kristmas (Christmas), Hz. İsa’nın doğumu anısına 25 Aralık’ta kutlanan tamamıyla dinsel bir bayramdır. Hristiyanlığın en önemli bayramları arasındadır.
Batı Hristiyanları tarafından 25 Aralık olarak hesaplanan Hz. İsa’nın doğum günü, Doğu Hristiyanlarınca 6 Ocak olarak hesaplanmakta, dolayısıyla doğu kiliseleri 6 Ocak tarihini Kristmas bayramı olarak kutlamaktadırlar.
Noel kutlamalarının vazgeçilmez folklorik unsurları arasında çam ağacı süslemeleri ve Noel Baba inancı bağlamındaki gelenekler önemli yer tutar. Her ikisi de kuzey Avrupa kökenli olan bu folklorik unsurların, sonraki dönemlerde Hristiyanlığa girdiği bilinmektedir.
Noel’de çam ağacı süslemeleri ilk kez 16. yüzyılda Kuzey Avrupa’da ortaya çıkmıştır. Bu âdetin, eski Cermen ve Kelt dinsel geleneklerinden adapte edildiği büyük ihtimaldir. Orta Doğudan Uzak Doğuya kadar birçok dinsel gelenekte olduğu gibi eski Kuzey Avrupa halkları arasında da yeşil ağaç verimlilik, bereket ve üretkenliğin sembolü olarak kabul edilmiş ve dinsel bayramlarında meydanlara dikilen veya evlerde bulundurulan bir yeşil ağaç bu inancı sembolize etmiştir. Kuzey Avrupa halklarının Hristiyan olmasıyla birlikte, Hıristiyan geleneğindeki Hayat Ağacını temsilen Hz. İsa’nın doğum gününde yeşil bir ağaç (Kuzey Avrupa’da doğal olarak çam ağacı) süslemek ve bunun dallarına çeşitli hediyeler asmak âdeti ortaya çıkmıştır. 18.yüzyıldan itibaren çam ağacı âdeti Güney Avrupa Hristiyanları arasında yayılmaya başlamış; kısa bir zaman sonra ise evrensel olarak Hristiyanlarca benimsenen bir folklorik törene dönüşmüştür.
Benzer bir durum Noel Baba inancı ve bu inanç çerçevesinde yapılan âdetler için de geçerlidir. Almanya’da ABD’de ve Kuzey Avrupa ülkelerinde Santa Claus adıyla bilinen Noel Baba inancı da yine Almanya kökenlidir. Bu inanç da XVII. yüzyıldan itibaren Almanlar vasıtasıyla Güney Avrupa’ya ve Alman göçmenlerce Amerika’ya taşınmıştır. Santa Claus ya da Noel Baba olarak adlandırılan ve Hristiyanlarca IV. yüzyılda yaşadığı ve İznik Konsili katılımcılarından birisi olduğu ileri sürülen Myra (Demre) piskoposu Aziz Nicholas’la özdeş olduğu söylenen şahsiyet tamamıyla efsanevî bir kişiliktir.
Hristiyanlar, bu şahsın Noel döneminde gökyüzünde ren geyiklerinin çektiği bir kızakla ya da yerde eşek sırtında (veya yaya olarak) dolaştığına ve evlere bacalardan inerek başta çocuklar ve fakirler olmak üzere insanlara çeşitli hediyeler bıraktığına inanırlar.
İslâm geleneğindeki Hızır’ın ve Yahudi geleneğindeki İlyas’ın âdeta Hristiyanlık’taki bir karşılığı gibi gözüken bu inanç, Hristiyan geleneğinin önemli bir folklorik değerini oluşturmaktadır. Öyle ki Noel Baba inancı Hristiyan edebiyatında, sanatında ve ticarî yaşantısında önemli ve belirleyici bir unsur olarak ağırlıklı bir yer tutmayı sürdürmektedir.
Bu gün için ticari hüviyeti ön plana çıkmış olsa da bütün âdet ve törenleriyle Noel kutlamaları (yukarıda ifade edildiği gibi) kökeni itibariyle tamamıyla bir Hristiyan Bayramıdır.
Bu bayramın ve bu bayramla ilgili olarak yapılan âdet ve törenlerin Müslümanlarca benimsenip uygulanması ise dinsel ve kültürel bir yozlaşma olarak görülmeli; böylesi bir tutumun, kendi değerlerimizden uzaklaşma ve başkalaşma sürecini hızlandırdığı, halkımıza / ülkemize yönelik Hristiyan misyonerliği için de oldukça elverişli bir durum oluşturduğu bir gerçektir.
Onlarla aynı gayeyi, aynı amacı paylaşmasa bile, bir müslümanın gayri müslimlere özenmesi, benzemeye çalışması, İbn Ömer’in Rasûlullah (s.a.)dan naklettiği hadis-i Şerife göre nehyedilmiştir. “Kim bir kavme (topluluğa) benzemeye çalışırsa o, onlardandır.”( Ebu Davud, libas 4). Amr b. Şuaybin babasından, onun da dedesinden naklettiği rivayete göre de Rasulullah (s.a.) efendimiz.”Bizden başkasına benzemeye çalışan, bizden değildir” (5) buyururlar.(Tirmizi, istizan7)
Dolayısı ile Noel Yortusu kutlamaları yapmak, İslam dini açısından bir müslüman için caiz değildir. Dinen “Haramdır.”
2-Yılbaşı Kutlamaları
1 Ocak’ta kutlanan yılbaşına gelince, böyle bir âdet her ne kadar batı Hristiyan toplumlarınca Noel’le birleştirilen bir kutlama olarak görülse de milâdî takvimi esas alan bütün uluslarca ve din mensuplarınca yeni yılın başlangıcı anısına kutlanan bir etkinliktir. Tarihin bilinen en erken dönemlerinden beri yeni yıl kutlamalarının bütün toplumların geleneklerinde mevcut olması, güneş ya da ay takvimini esas alan uluslar, yılın çeşitli mevsimlerine denk düşen ve genellikle tarımsal faaliyetlerden hareketle düşünülen farklı yılbaşı günleri ortaya koymuşlardır. Nevruz kutlamaları bu kabilden kutlamalardandır.
Eski Romalılarda yılbaşı olarak kutlanan ve Orta Çağdan itibaren Hristiyan toplumlarca da yılbaşı olarak kabul edilmiş olan 1 Ocak tarihi, XIX-XX. yüzyıllardan itibaren (şüphesiz batının kültürel etkisiyle) dünyanın birçok halkı tarafından benimsenmiştir.
Bugün dünya genelinde yılbaşı kutlamaları, dinsel bir bağlamdan öte kültürel bir anlam ifade etmekte; insanlar yeni yıla yönelik iyilik, bereket, refah, huzur ve barış beklentilerini yeni yıl kutlamalarında dile getirmektedirler. Dolayısıyla yeni yıl kutlamaları; tıpkı içinde farklı ekonomik ve sosyal amaçları da barındıran anneler-babalar günü, işçi bayramı, dünya kadınlar günü ve doğum günü kutlamaları gibi evrensel kültürün bir parçası olarak üretilen ve geliştirilen, sonuçta bütün insanlığa mal olan gelenek, görenek ve davranış biçimi olarak görülmektedir. Böyle yeni yıl kutlamalarında dinen bir sakınca yoktur. Belki Milli ve manevi değerlerimizde, kültürel bir yozlaşma olarak değerlendirilse bile, dinen “Haramdır” denilemez.
Ancak çağımızda Yılbaşı kutlamalarının çılgınca tüketim ve sınırsız eğlence kültürüne dönüştüğü herkes tarafından bilinmektedir. Ayrıca insanlar bilerek veya bilmeyerek Noel yortusunda kullanılan, Noel baba, çam süsleme ritüellerini kullanmaktadırlar. Bu ritüellerin yapılması caiz olmadığı gibi, özellikle İslama ve kültürel değerlerimize aykırı birtakım eğlence (fuhuş, zina vb.) ve dinen haram sayılan tüketimle (Alkol,uyuşturucu vb.) birlikte yılbaşı kutlamaları yapmak, Dinen “Haramdır.”
Kutlamalar esnasında dinimizin emir ve yasaklarına, ya da genel ahlâka, kamuoyunu rahatsız edici veya toplumsal kurallara aykırı davranışlarda bulunmak kesinlikle caiz değildir.
Saygı ve muhabbetle selam eder; huzur, saadet, mutluluk niyaz ederim.